Sosyal
adalet; her bireyin ihtiyaçları doğrultusunda, hak ettiği yaşama, eşit bir
vatandaş olarak ulaşması şeklinde tanımlanabilir. Günümüzde hemen her toplumda
sosyal adalet; küreselleşme, bireyselleşme, nüfustaki değişim ve dönüşümlerin
baskısı altında yoksulluğu önleme, eğitim ve öğretim, iş alanlarına dâhil olma,
sosyal güvenlik gibi konularda karşımıza çıkmaktadır.
Toplumcu
gerçekçilik anlayışıyla öykülerini oluşturan Tahsin Yücel, bu kavramı ilk dönem
öykülerinde sıkça ele alır. Toplumu oluşturan sosyal sınıflar arasındaki
ekonomik dengesizlikler, ekonomik olarak zayıf sosyal sınıfların diğer sosyal
sınıflara karşı baskısı öykü kahramanları tarafından kimi zaman ironi ile dile
getirilir. Öykülerde sosyal adalet; özellikle emeği ile çalışanların yaşadıkları
zorluklar, eğitim eşitsizliği yüzünden okulu bırakan bireyler, yoksulluk
yüzünden topluma ve kendine yabancılaşan kişiler ve sınıf farklılıkları nedeniyle
toplumdan dışlanan öykü kahramanları aracılığı ile ele alınır. Yine öykülerde;
insan onuruna yaraşır bir asgari yaşam standardına kavuşmayan kimi öykü
kişileri de toplumdan uzaklaşmayı tercih eder.
Bu çalışmada
sosyal adalet kavramının tanımı ve tarihi süreci hakkında kısa bir bilgi
verildikten sonra, öykü kahramanları merkeze alınarak Tahsin Yücel’in sosyal
adalet meselesini eleştirel biçimde merkeze aldığı öyküleri incelenmiştir. Öykü
kişileri üzerinden sosyal adalet ile ilgili kavramlara değinilerek yazarın öne
sürdüğü çözümler ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 44 |