Located on the Individual Mountains, about 70 km. southeast of Şanlıurfa provincial center, Soğmatar, starting from the Chalcolithic Age due to the abundance of water resources, the Middle and Early Bronze Age, The Iron Age (Bc I. Bin), the Roman period and the Islamic period until the present day uninterrupted settlement, especially in the 2nd century AD. In the 19th century, the moon came to the forefront with the worship of the God of Sin. In addition to being used as a temple area, Soğmatar was also used as a necropolis area in the Early Bronze Age and roman times. Some of the rock tombs in the necropolis area built in the Early Bronze Age were replaced during the Roman period and were reused. These tombs, which were opened in the well-entrance plan, were extended to the south during the Roman period, the well entrance part was extended to the south, the stairway corridors were opened, the entrance part was expanded and the wall cells where the dead were placed on 3 walls were opened. Some of the tombs were left unfinished during this change, so these tombs show architectural features of both the Early Bronze Age and the Roman rock tombs. There are also numerous quarries because of its low rocky hills. Water wells opened to bedrock in antiquity are still used today.
Cult Center The cult of Sin Nekropol Funerary monument Rock Tomb
Согматар расположен примерно в 70 километрах к юго-востоку от центра города Шанлиурфа, водные ресурсы в изобилии, начиная с эпохи каколитов, среднего бронзового века и раннего железного века (I тысячелетие до н.э. ), римского периода и исламского периода до наших дней. Он был заселен, особенно во II. в.н.э, он вышел на первый план с поклонением Луне Бога Греха. Наряду с использованием в качестве места поклонения, Согматар использовался как некрополь в раннем бронзовом веке и римском периоде, некоторые из скальных гробниц в районе некрополя, построенных в раннем бронзовом веке, были использованы повторно, в римский период, эти гробницы, которые имеют колодец у входа, были открыты в римский период, путем расширения входной части с юга, были открыты коридоры с лестницами, входная часть была расширена, и стенные кельи были открыты в 3 стенах, где были размещены мертвые. Некоторые гробницы были оставлены незавершенными во время этой перестройки, поэтому в этих гробницах видны архитектурные особенности скальных гробниц как раннего бронзового века, так и римского периода, в связи с тем, что они имеют невысокие скалистые холмы. Водяные колодцы, открытые до основания в древние времена, используются и сегодня.
Культовый центр культ греха некрополь мавзолей скальная гробница
Şanlıurfa il merkezinin yaklaşık 70 km. güneydoğusunda, Tek Tek dağları üzerinde yer alan Soğmatar, su kaynaklarının çokluğu nedeniyle Kalkolitik Çağ’dan başlayıp, Orta ve Erken Tunç Çağı, Demir Çağı (M.Ö I. Bin), Roma Dönem ve İslami Dönem’den günümüze kadar kesintisiz yerleşim görmüş, özellikle M.S. 2. yüzyılda Ay Tanrısı Sin’e tapınım ile ön plana çıkmış bir yerleşimdir. Daha çok bir kült merkezi özelliği taşıyan Soğmatar’ın, tapınım alanı olarak kullanılması yanında, Erken Tunç Çağı’nda ve Roma Döneminde bir Nekropol alanı olarak da kullanılmıştır. Yerleşimin ortasında bulunan höyüğün varlığı buranın hem kült merkezi hem de yerleşim özelliği taşıdığını göstermektedir. Erken Tunç Çağı’nda yapılan Nekropol alanındaki kaya mezarlarının bazıları Roma döneminde değiştirilerek tekrar kullanım görmüştür. Kuyu girişli planda açılan bu mezarlar Roma döneminde kuyu giriş kısmı güneye doğru genişletilerek merdivenli koridorlar açılmış, giriş kısmı genişletilmiş ve 3 duvara ölülerin konduğu duvar hücreleri açılmıştır. Bazı mezarların bazıları bu değişim sırasında yarım bırakılmış, bu yüzden bu mezarlar hem Erken Tunç Çağı hem de Roma dönemi kaya mezarı mimari özelliği göstermektedir. Alçak kayalık tepelere sahip olduğu için sayısız taş ocağı da yer almaktadır. Antik dönemde ana kayaya açılan su kuyuları ise bugün hala kullanılmaktadır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Arkeoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 48 |