Endüstri devrimi ile üretim teknolojisinde önemli gelişmeler meydana gelerek insan gücünün yerini makineye dayalı seri üretim almıştır. Seri üretim ile birlikte üretim biçimlerindeki teknolojik gelişmeler yeni mekânsal gereksinimleri beraberinde getirmiş ve büyük açıklıklı endüstri yapıları ile teknolojiler ve donamınlar içeren yerleşkeler yaygınlaşmıştır. Tarihi süreçte endüstri kültürünün tarihsel, sosyal, teknolojik ve mimari temsilleri birer miras nesnesi haline gelerek endüstri mirası kavramı ortaya çıkmıştır. Zaman içinde teknolojik altyapıya uyum sağlayamamaları gibi nedenler bu yapıların işlevlerini yitirmelerine yol açmıştır. Bu çalışmada, endüstri mirasının bir bileşeni olan su kulelerinin yaşam mekânlarına dönüşümünü tartışmak amaçlanmıştır. Çalışmanın yöntemi örneklemi oluşturan yapıların mekân ve çevre analizleri üzerine kurgulanmıştır. Mekân analizleriyle, yeni işlevin özgün mekânlarla ilişkisi tartışılırken fiziksel parametreler çevre analizleriyle değerlendirilmiştir. Sonuç olarak hem işlevi hem de kütle ve mekân organizasyonu kapsamında dikkat çekici yapılar olan su kulelerinin yeni işleve uyarlanmasında pratik kullanım sağlanmış ve tarihi özelliklerinin göz ardı edilmediği görülmüştür.
With the industrial revolution, significant developments have occurred in production technology and machine-based mass production has taken the place of human power. Along with mass production, technological developments in the forms of production have brought with them new spatial requirements, and large-span industrial structures and campuses containing technologies and equipment have become widespread. In the historical process, the historical, social, technological and architectural representations of industrial culture have become heritage objects and the concept of industrial heritage has emerged. Reasons such as their inability to adapt to the technological infrastructure over time have led to the fact that these structures have lost their functions. In this study, it is aimed to discuss the transformation of water towers, which are a component of industrial heritage, into living spaces. The method of the study is based on the spatial and environmental analysis of the structures that make up the sample. While the relationship of the new function with the original spaces was discussed with space analyses, the physical parameters were evaluated with environmental analyses. As a result, practical use has been made in adapting water towers, which are remarkable structures both in terms of their function and in terms of mass and space organization, to the new function, and it has been seen that their historical features have not been ignored.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kent ve Bölge Planlama |
Bölüm | Tüm Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 14 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 21 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 16 Sayı: 2 |
International Refereed and Indexed Journal of Urban Culture and Management | Kent Kültürü ve Yönetimi Uluslararası Hakemli İndeksli Dergi
Bilgi, İletişim, Kültür, Sanat ve Medya Hizmetleri (ICAM Network) www.icamnetwork.net
Executive Office: Ahmet Emin Fidan Culture and Research Center, Evkaf Neigh. No: 34 Fatsa Ordu
Tel: +90452 310 20 30 Faks: +90452 310 20 30 | E-Mail: (int): info@icamnetwork.net | (TR) bilgi@icamnetwork.net