Makamsal nitelikteki Türk Müziği çoksesli batı müziği ile etkileşimini iki yüzyıldır sürdürdüğü gibi sürdürmeye doğal olarak devam edecektir. Dünya kültürlerarası etkileşimin sürekli arttığı bir alan olarak melez kültürlere gebedir. Batılılaşmanın doğal bir sonucundan melez kültürün üretimine geçerken bu değişime aktif olarak müdahele etmek adına batı müziğinden neyin nasıl alınması gerektiğine dair düşünce üretmek gereklidir. Bir çok farklı sebeple çağdaş Amerikalı besteci Philip Glass’ın incelenmesinin bu etkileşime önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmüktedir. Bu düşünceye sebep olan Philip Glass’a ait özelliklerden bir tanesi kendisinin tampere seslerden oluşan tonal yapıyı tercih ediyor oluşudur. Makamsal Türk Müziği’nde tampere olamayan aralıklarda sesler önemli yer tutsa da henüz tampere yapıdan ve çoksesliliğinden yeterince yararlanılmamıştır. Kendisinin 1600-1900 arası bestecilerden farklı olarak keskin şekilde Batı Hristiyan ve Batı Avrupa’lı tınlamayan müziği bu türdeki bileşimde yenilikler sunacaktır. Dünya müziklerine açık oluşu O’nu farklı kültürlere daha yakın hale getirmektedir. Hatta makamsal müzikle benzerlik gösteren ragalardan yola çıkarak Ravi Shankar ile ortak çalışma yapmış olmaları somut bir örnek oluşturmaktadır. Yeni bir akımın başlatıcılarından biri olabilmekte, öte yandan Bach dahil olmak üzere Barok dönemin etkisini de taşıyabilmekte, chaconne gibi eski bir formu da kullanabilmektedir. Tekrarlara dayalı müzik anlayışını daha ölçülü bir hale getirmiş olması sayesinde ise daha uyumlu bir altyapı anlayışı ortaya koyabilmektedir. Tüm bu farklı sebeplerden ötürü Makamsal Türk Müziği’nin geleceğini inşa ederken Philip Glass incelenmeye değer bir besteci olarak karşımıza çıkmaktadır.
Philip Glass Batı Müziği Makamsal Türk Müziği Kültürlerarası Etkileşim
At the last two hundred years Turkish Makam/Maqam Music has been in interaction with Western Music and that will go on. The world which is bounded with cross-cultural interaction today is a field open to the birth of metis cultures. This is a natural result of westernization but now we should be active and produce ideas and collaborate actively to this transformation and decide what and how to get from Western Music culture. It has been thought that analyzing Philip Glass can be beneficial in many reasons. One of the reasons is that he is a composer who uses tampered and tonal system. As Turkish Makam Music uses some non-tempered sounds that can be seen as wrong but there is still too much new things to do with tonal and tempered system. His sound is different from the sound of the period between 1600-1900 which sounds too much typically Western Christian and Western European and that can bring new dimensions. His open being to the non-western world makes him closer. In the album that he produced with Ravi Shankar, they have used Ragas and western harmony together and that makes an important example on that way. The similarity between ragas and makam system makes the album more interesting for Turkish Makam Music. He is one of the starters of a new musical movement which is minimalism but at the same time he keeps a line between past and now by interacting with Bach or by using an old form like chaconne from the Baroque period. As he has used his repetitive structures moderately during his career now he has a personal and more consonant style and structure. If we want to build up the future of Turkish Makam Music with western polyphony we should analyze Philip Glass and his music.
Philip Glass Western Music Turkish Makam Music Cross-cultural Interaction
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 5 |