Kişisel verilerin korunması hakkı ABD hukukunda “yalnız kalma hakkı” ve günümüzde genel olarak “mahremiyet hakkı” kavramları içerisinde, Kıta Avrupası’nda da benzer bir gelişimle özel hayatın gizliliği hakkı ya da özel hayata saygı kavramları içerisinde incelenegelmiştir. Günümüzde ise bu hak, “kişisel verilerin korunması” başlığı altında “kişilerin kendileri hakkındaki verileri kontrol hakkı” olarak şekillendirilmiştir. Ayrıca özel hayatın bütün alt sınıflarına dair bilginin kişisel veri biçiminde işlenir olması ve dolayısıyla veri mahremiyetinin özel hayatın kapsamında değerlendirilen alanları da kapsayacak şekilde genişlemesi sonucu doğmuştur. Bu çalışmada zikredilen bu son husus doğrultusunda, Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu ile kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak düzenlenen suçlar, tek tek suç incelemesinden ziyade, bilhassa öncelikli olarak Yargıtay kararlarına yansıyan durum açısından ele alınmış; 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu sonrasında, Yargıtay kararlarına bugüne kadar hakim olan yaklaşım ve aynı Kanun’un 17. maddesindeki atıf hükmü karşısında geçerliliği değerlendirilmiştir.
Özel hayatın gizliliği kişisel verilerin korunması veri mahremiyeti
The right to personal data protection is considered within the concepts of the “right to be alone” and then “right to privacy” in US law; with a similar progress in continental Europe, it has been considered within the concepts of “right to privacy” or “right to respect for private life”. These days, this right has been shaped as “the right of individuals to control the data about themselves” under the title of protection of personal data. In addition, it has arisen as a result of the fact that information about all sub-classes of private life is processed in the form of personal data, and therefore data privacy has expanded to include areas considered within the scope of private life. In line with this last point mentioned in this study, the crimes on violation of the privacy of private life regulated in the Turkish Penal Code and the crimes related to the protection of personal data are handled primarily reflected case by case in the Court of Appeal decisions, rather than individually crime elements investigation; after the Law No. 6698 on the Protection of Personal Data, the validity of the approach prevailing in the decisions of the Court of Appeal and the reference provision in Article 17 of the same Law has been evaluated.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2021 |
Gönderilme Tarihi | 29 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 1 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.