The purpose of this study is to provide a solution on how to establish the branch's right to legal rest within the framework of the procedural provisions of the branch's right to legal rest in the event of a conflict of interest between the union headquarters and the branch that held the general assembly subject to annulment in the lawsuit filed for the annulment of the union branch general assembly, decisions taken and elections held. The party to the annulment lawsuits to be filed for the branch general assembly is the union, which is a private law legal entity. Since the branch does not have legal personality, it cannot be a party to the lawsuit. Unions may engage in behaviors that will neutralize the branch that opposes them. This is contrary to internal union democracy. Limited to the cases where there is a conflict of interest between the union and its branch, it has been adopted by judicial decisions and defended in the doctrine that the branch should be given the right to defend itself in the lawsuit despite its lack of legal personality. In the event that the union headquarters does not use the necessary means of defense, the branch should be given the opportunity to express that its general assembly or transaction is in accordance with the law. How this right can be exercised within the procedural provisions is discussed in this study and evaluated together with the judicial decisions.
trade union branch legal entity litigation friendship collateral intervention.
Bu çalışmanın amacı, sendika şube genel kurulunun, aldığı kararların ve yapılan seçimlerin iptali için açılan davada taraf sendika merkezi ile iptale konu genel kurulu yapan şube arasında menfaat çatışmasının varlığı halinde şubenin hukuki dinlenme hakkının usulü hükümleri çerçevesinde nasıl tesis edileceğine ilişkin çözüm sunmaktır. Şube genel kurul için açılacak iptal davalarının tarafı özel hukuk tüzel kişisi olan sendikadır. Şubenin tüzel kişiliği bulunmadığından davanın tarafı olması mümkün değildir. Sendikalar, kendisine muhalif olan şubeyi etkisiz hale getirecek davranışlar içerisine girebilir. Bu durum sendika içi demokrasiye aykırıdır. Sendika ile şubesi arasında menfaat çatışmasının bulunduğu durumlarla sınırlı olarak şubenin tüzel kişiliği olmamasına rağmen davada kendisini savunma hakkının verilmesi gerektiği yargı kararlarıyla benimsenmiş ve öğretide bu durum savunulmuştur. Sendika genel merkezinin gerekli savunma vasıtalarını kullanmaması halinde şubenin kendi genel kurulunun veya işleminin hukuka uygun olduğunu ifade etme imkanının tanınması gerekir. Bu hakkın kullanılmasının usul hükümleri içerisinde nasıl mümkün olacağı bu çalışmada ele alınmış ve yargı kararları ile birlikte değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 22 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 5 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.