Persian Gulf with harbouring the oil and gas which are derived in the Middle East region and being the route to transport the fossil fuels of the area to abroad stands as the internationally significant region. One of the important countries of the Persian Gulf, Iran, after the revolution of 1979, began to have an incongruent relationship with the Western world, and became as a risk factor that could close the Persian Gulf, which is an important transit route for energy. Strait of Hormuz, the narrowest point of the Gulf, constitutes the most delicate passage. The fact that Iran possesses long-range weapons and missile technology, dictates such kind of possibility to take into consideration. Moreover, Iran's nuclear technology and her possibility of having nuclear weapons strengthen the likelihood of such a threatening scenario . In this study, oil and gas of the Persian Gulf are highlighted, the threat perceptions and security agreements of the Gulf countries are examined and the capability of Iran to block the Persian Gulf is investigated under the international law. As a result of the analysis, it has been concluded that Iran has limited capability to block the Persian Gulf by closing the Strait of Hormuz, nevertheless, under the international law; no country has the right to stop the passage of the countries through the Strait of Hormuz.
Basra Körfezi Ortadoğu Bölgesinden elde edilen petrol ve gaz enerji kaynaklarının pek çoğunu havzasında bulundurması ve bu bölgeden elde edilen fosil yakıtların ihraç yolu olması özelliği ile uluslararası öneme sahip bir bölgedir. Basra Körfezi’nin önemli ülkelerinden olan İran, 1979 Devrimi sonrası Batı Dünyası ile uyuşmaz bir ilişki yaşamaya başlamış ve dünya enerji trafiğinin önemli bir geçiş güzergâhı olan Basra Körfezi’ni kapatma ihtimali ile gündeme gelmeye başlamıştır. Körfezin en dar noktası olan Hürmüz Boğazı bu anlamda en hassas geçiş yerini oluşturmaktadır. Uzun menzilli silah ve füze teknolojisine sahip olduğu bilinen İran böyle bir ihtimalin dikkate alınması gerektiğini dikte etmektedir. Üstelik İran’ın sahip olduğu nükleer teknoloji ile nükleer silah sahibi olması ihtimali, bu yöndeki tehdit algısını daha da güçlendirmektedir. Bu çalışmada, Basra Körfezi havzasının petrol ve gaz açısından önemi vurgulanmış, Basra Körfezine kıyısı olan ülkelerin tehdit algılamaları ve kurdukları güvenlik ittifakları ele alınmış, İran’ın Basra Körfezi’ni bloke edip edemeyeceği uluslararası hukuk kurallarına göre incelenmiştir. Yapılan analiz neticesinde, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatarak Basra Körfezi’ni kısıtlı olarak bloke etmesinin mümkün olabileceği ancak uluslararası hukuk kurallarına göre ülkelerin Hürmüz Boğazı’ndan geçişlerinin engellenemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2014 |
Gönderilme Tarihi | 27 Temmuz 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 13 Sayı: 1 |