Migration, which offers new possibilities and lives, reveals experiences that differ in gender and spatiality. The meanings attributed to women and men have been discussed in migration studies since these factors directly affect the migration experience. Within the gendered boundaries of migration, the transboundary, transnational practices of women migrants require gender-based research in assessing both migration experience and post-migration living conditions. In this article, the different migration experiences of women who migrated to Trabzon from the Former Soviet Countries are investigated from the perspective of their working conditions and spatial practices. Spatial aspects and social consequences of women’s migration can be read through social changes and transformations since the Sarp Border Gate opening in 1988. In this context, semi-structured interviews were conducted with 17 female immigrants and field observation data were also collected. The study used women’s migration narratives and examined the impact of changing working conditions, social interaction related to their spatial experiences and their struggle against social prejudices during the shuttle trade years to present a section concerning the Trabzon case.
Yeni imkân ve hayatlara kapı aralayan göç, toplumsal cinsiyet ve mekânsal açıdan farklılaşan deneyimler barındırmaktadır. Kadın ve erkek olmaya atfedilen anlamlar, göç deneyimini doğrudan etkileyen bir faktör olarak göç çalışmaları içinde yer almaya başlamıştır. Göçün cinsiyetlendirilmiş sınırları içinde kadın göçmenlerin sınır aşan, ulus-ötesi pratikleri hem göç deneyiminin hem de göç sonrası yaşam koşullarının değerlendirilmesinde toplumsal cinsiyet temelli araştırmaları gerekli kılmaktadır. Bu makalede Eski Sovyet Ülkeleri’nden Trabzon’a göç eden kadınların farklılaşan göç deneyimleri, çalışma koşulları ve mekânsal pratikleri penceresinden değerlendirilmiştir. Kadın göçlerinin mekânsal ve toplumsal sonuçları, Sarp sınır kapısının 1988 yılında açılmasından bu yana geçen zaman içerisinde toplumsal değişim ve dönüşümler üzerinden okunabilmektedir. Bu bağlamda, çalışmada 17 kadın göçmen ile yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilmiş olup alan gözlem verilerinden de yararlanılmıştır. Sonuç olarak, kadın göçmenlerin Bavul ticareti yıllarından kalan toplumsal önyargılarla mücadelelerinde değişen çalışma koşulları ve toplumsal etkileşim süreçlerinin mekânsal deneyimlerine etkisi, göç anlatıları üzerinden yorumlanarak Trabzon örneğinde bir kesit sunulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 15 Sayı: 31 |