Çarlık Rusyası güneye genişleme politikasında kademeli bir anlayışla hareket ederek önce Karadeniz kıyısında müstahkem mevkiler elde etmiş, daha sonra Türk Boğazları geçiş rejimi zorlanarak sıcak denizler Ege ve Akdeniz’e erişilip doğal yaşam alanı kabul edilen bu bölgelerde güç merkezleri oluşturulmaya çalışılmıştır. Avrupa güç dengesi, bu dengeye bağlı Türk Boğazları geçiş rejimi Çarlık Rusyası’nın Akdeniz’de süreklilik içinde istikrarlı varlık gösterebilme teşebbüslerini sekteye uğratmıştır. II. Dünya Savaşı sonrasında değişen güç dengesi ve yeni koşulların sağladığı olanaklar Sovyetler’in tekrar Akdeniz’e dönmesine imkân sağlamıştır. Moskova’da bu planlamalar yapılırken Batı Bloku’nun liderliğini üstlenen ABD Altıncı Filo’yu Doğu Akdeniz’de görevlendirmiştir. Altıncı Filo envanterinde bulunan uçak gemileri Sovyetler’in Akdeniz’deki güç mücadelesinde geride kalmasına neden olmuş, Pyadyy Eskadra (Beşinci Filo) kurularak söz konusu eksiklik aşılmaya çalışılmıştır. Türk Boğazları geçiş rejiminde Montrö tara-fından konulan kısıtlamalar Sovyetler’in Akdeniz gücünün şekillenmesinde karşılaşılan diğer problem olmuştur. Sovyetler, Soğuk Savaş’ın hemen başında başlattıkları inşa programı doğrultusunda çağın gereklerine uygun ürettikleri yeni nesil uçak gemilerini ancak 1970’li yıllarda kullanıma sokabil-mişlerdir. Bu dönem Sovyet uçak gemileri Karadeniz kıyısındaki tersanelerde inşa edildiğinden bu gemilerin Boğazlardan açık denizlere çıkışı çokça tartışmayı beraberinde getirmiştir. Bu çalışmada, Akdeniz’deki güç müca-delesi eşliğinde gelişen uçak gemisi inşa programı ve Türk Boğazları geçiş rejimi tartışmaları ele alınacaktır.
Acting with a strategy of gradual enlargement, Tsarist Russia’s held a policy of expansion to the south. With this aim, Russia firstly fortified positions obtained on the Black Sea coast and then consolidated the transition regime through the Turkish Straits and the warm seas, the Aegean and the Mediterranean. As the Turkish-straits-passage regime was connected to the political balance in Europe, Tsarist Russia’s attempts at a sustainable presence in the Mediterranean were interrupted. Change in power balance after World War II and emerging possibilities provided by new conditions paved the way for the Soviet re-return to the Mediterranean. While Moscow plans to dominate the Mediterranean, the Sixth Fleet of the US has been deployed in the Eastern Mediterranean. The Sixth Fleet with aircraft carriers posed a real challenge for the Soviets to overwhelm. These aircraft carriers in the Sixth Fleet inventory caused the Soviets to be left behind in the power struggle in the Mediterranean. Even though the Soviets had planned to develop aircraft carriers at the very beginning of the Cold War, they could deploy modern carriers in the 1970s. In response to the US, Russia set out the Pyadyy Eskadra (Fifth Fleet) and tried to put up with the deficiency in the power struggle. Moreover, the restrictions imposed by Montreux were another problem regarding Russia’s Turkish-straits-passage policy and the Soviet Mediterranean power. Since the Soviet aircraft carriers were built in the shipyards on the Black Sea coast in this period, the exit of these ships from the Straits to the open seas brought about new disputes. This paper analyses the power struggle in the Mediterranean regarding aircraft carrier building programs and the Turkish-straits-passage regime.
Aircraft Carriers Eastern Mediterranean Pyadyy Eskadra US Straits
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 16 Sayı: 32 |