Türk kültüründe; ailede, toplumda, milletin ve devletin içinde kadın ve erkek kıyaslanmayan değerlerdir. Bozkır kültürü ile şekillenmiş ekonominin ve toplum yapısının teşkilatına dayanan Türk devletlerinde, kadın yaşamın her alanında yer almıştır. Öncelikle ailede ve toplumda her zaman bir bireydir. Bir eş, gelecek nesli yetiştiren bir anne, aile ekonomisi için üretici, ailesini halkını milletini koruyan bir savaşçı, devleti yöneten bir hatun ya da hanın ardındaki âkil olma gibi sorumluluklar yüklenmiş ve başarıyla yerine getirmiş zaman zaman da taht kavgalarında taraf olmuştur. Altın Orda Hanlığı, Cengiz Han’ın büyük oğlu Cuçi oğullarınca tesis edilmişse de hâkimiyet sahası olan Deşt-i Kıpçak coğrafyasının kadîm Türk yurdu olması hasebiyle kısa sürede Türk- İslâm kimliğini almış olması dolayısıyla Altın Orda coğrafyasında kadın, Türk-İslâm kimliğiyle karşımıza çıkmaktadır. Yerli kaynakların ve resmi yazışmaların yanı sıra bölgeye ulaşan Carpini, Rubruck ve Battuta gibi seyyahların notları, Altın Orda Hanlığı’nda kadını yaşamın her alanında gözlemleme imkânı sunmaktadır. Çalışmada özellikle Cengiz İmparatorluğu’nun merkez coğrafyasındaki veya İlhanlılardaki kadınlar ve yaşamlarına dair örneklerden yola çıkarak genel söylemler oluşturmaktan kaçınılmıştır. Salt Altın Orda Hanlığı coğrafyasındaki uygulamalar ve örnekler değerlendirilerek Altın Orda Hanlığı’nda kadının statüsü; ailede, toplumda ve yönetimdeki rolleri açısından ele alınmış; söz konusu statünün Türk bozkır kültürü, Cengiz Han’ın yasagları ve İslâm kültürü üzerinde sentezlenerek şekillendiği görülmüştür.
In Turkish culture, women and men are of incomparable significance within family, society, nation, and state. Women have actively participated in all aspects of life in the Turkish states based on an organization of economic and social structure shaped by the steppe culture. Primarily, they are always an individual in the family and society. A wife, a mother raising the next generation, a producer for the family economy, a warrior protecting the family, people, and nation, a khatun running the state, or a wise counsellor behind the khan supposed to undertake and fulfil responsibilities, and occasionally a party in the struggles for the throne. Although it was established by the descendants of Cuchi, the eldest son of Genghis Khan, the Golden Horde Khanate took the Turkish-Islamic identity at short notice in consequence of the Deshti-Kipchak geography, which was the area of domination, was the ancient Turkish homeland; therefore, women who are in the Golden Horde geography have appeared with a Turkish-Islamic identity. In addition to local sources and official correspondence, the notes of travellers such as Carpini, Rubruck, and Battuta who reached the region provide the opportunity to observe women in every aspect of life in the Golden Horde Khanate. In the study, it was avoided to create general discourses based on the examples of women and their lives, especially in the central geography of the Genghis Empire or the Ilkhanids. This paper discusses the status of women in the Golden Horde Khanate regarding female social roles by evaluating the practices and examples in the geography of the Golden Horde Khanate. The study concludes that a woman’s social status has been shaped by the elements of the Turkish steppe culture, Genghis Khan’s laws, and Islamic culture.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 17 Sayı: 34 |