There are various explanations for the relationship between God, man and the world within belief systems and traditions. One of the striking points of this connection is the idea of hulūl and ittihād. This idea has appeared in various ways throughout history, manifested itself in society by the fact that faith influences the traditions of thought. In addition to being in non-Islamic systems such as beliefs of Indian, Jewish or Christian origin, it has also been observed in systems that have stayed in the Islamic circle or established contacts over time. The evaluation of those who adopt this idea under the heading of extreme groups reveals the view of Islamic thought on the subject. However, while the issue is this clear from the Islamic point of view, the relationship of sufism, which is a part of the thought tradition, to hulūl and ittihād requires that the issue be subject to a more sensitive examination. At this point, it is important to follow the literature that has been formed on the related subject since the formation of Sufism. Following the discourse of Sufi thought on this topic will support the solution of critical points that have occurred from the past to the present. The determination of the issue during the formation period of Sufism, Gazzālī's explanation of the issue and the influence of the thought that developed after Ibn al-Arabī are among the obvious points of the process. Since the publication of this article, the issue of hulūl and ittihād, which has not fallen off the agenda of Islamic thought, has been discussed in the 19th century. When it comes to the century, it will be seen how it can be handled in an identity based on the interpretation of Muhammad Nūr al-Arabī, one of the prominent names of the period. In this way, on the one hand, the representation of an author sufi in the tradition of Sufi thought in the context of the subject, and on the other hand, in the near future, their clear statements in accordance with Islamic thought on such a critical issue will be examined.
This study has been prepared based on the findings of the doctoral study published as a book under the name of Varlık ve Hakikat Muhammed Nûru’l-Arabî’nin Tasavvuf Anlayışı ve Risâleleri.
İnanç sistemleri ve gelenekleri içerisinde Tanrı, insan ve âlem irtibatına yönelik izahlar muhteliftir. Bu irtibatın dikkat çeken noktalarından biri de hulûl ve ittihâd fikridir. Bu fikir tarih boyunca çeşitli şekillerde ortaya çıkmış ve inancın düşünce geleneklerini etkilediği gerçeğiyle toplumda kendini göstermiştir. Hint, Yahudi veya Hıristiyan kökenli inançlar gibi İslam dışı sistemlerde olmasının yanında zamanla İslam dairesinde kalan yahut irtibat kurulan sistemlerde de görülmüştür. Bu fikri benimseyenlerin aşırı gruplar başlığı altında değerlendirilmesi İslam düşüncesinin konuya bakışını ortaya koymaktadır. Ancak İslam nazarında mesele bu netlikteyken düşünce geleneğinin bir parçası olan tasavvufun hulûl ve ittihâd ile ilişkisi, meselenin daha hassas bir incelemeye tabi olmasını gerektirmektedir. Bu noktada tasavvufun teşekkülünden itibaren ilgili konuda oluşan literatürün takip edilmesi önemlidir. Tasavvufî düşüncenin bu konu özelindeki söylemini takip etmek geçmişten günümüze dek oluşan kritik noktaların çözümüne destek olacaktır. Tasavvufun teşekkül döneminde meselenin tespiti, Gazzâlî’nin konuya dair izâhı ve İbnü’l-Arabî sonrasında gelişen düşüncenin etkisi sürecin belirgin noktalarındandır. Bu makalede çıkışından itibaren İslam düşüncesinin gündeminden düşmeyen hulûl ve ittihâd meselesinin 19. asra gelindiğinde nasıl bir hüviyette ele alınabileceğine dönemin öne çıkan isimlerinden Muhammed Nûru’l-Arabî’nin yorumu üzerinden bakılacaktır. Bu sayede bir yandan konu bağlamında tasavvufî düşünce geleneğinde müellif bir sûfînin temsiline bir yandan da yakın dönemde böylesi kritik bir konuda İslam düşüncesine uygun netlikteki ifadelerine göz atılacaktır.
Bu çalışma Varlık ve Hakikat Muhammed Nûru’l-Arabî’nin Tasavvuf Anlayışı ve Risâleleri ismiyle kitap olarak yayınlanan doktora çalışmasının bulgularından hareketle hazırlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tasavvuf |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 2 |
Kocaeli İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Kocaeli Journal of Theology is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International Licence.