Interest-free banking is a new phenomenon that began to develop in the mid-20th century. The interest-free banking model, which claims to operate based on the financial transaction principles of Islamic law, not only offers its customers a wide range of products but also continuously expands its current service portfolio with new products. Modern interest-free banking institutions, commonly known in our country as participation banks, collect the savings of individuals sensitive to interest through participation accounts designed based on the mudaraba contract. These funds, gathered in participation accounts, are evaluated in various fields such as trade, manufacturing, health, industry, and service sectors according to the principles of participation banking, using financing methods like murabaha, musharaka, leasing, wakala investment, and mudaraba. Participation accounts operated on the basis of mudaraba constitute the basis of the interest-free banking mechanism. However, there are certain differences between the mudaraba contract in today's participation banking practices and the contract found in classical jurisprudential literature. Indeed, the complex structure of financial markets and related requirements and obligations do not allow the use of classical contracts in their original form. Therefore, although the basic elements of the contracts applied by the interest-free ecosystem are based on classical jurisprudential principles, changes can be made in certain aspects of these contracts. In this context, certain jurisprudential criticisms and objections can be raised regarding the mudaraba contract that forms the legal basis of participation accounts. Criticizing such contracts from an Islamic law perspective contributes to the expansion of the transaction volume in the interest-free banking sector and the development of new products. One of these products is the "Special Fund Pool (SFP) Participation Account Contract" offered by Emlak Katılın Bankası. The main driver behind the emergence of this product has been the jurisprudential criticisms directed at existing participation accounts. Designed in line with the principles of the existing participation account, this product offers new opportunities for participation banks and their customers. The Special Fund Pool (SFP) Participation Account plays a significant role in making private fund pool services, usually reserved for qualified customers, also available for small savers. However, the large-scale preservation of the principles of the existing participation account in the Special Fund Pool (SFP) Participation Account somewhat diminishes its unique character. To avoid this criticism, the product in question has been presented not as an alternative to existing participation accounts but rather as a solution to an existing need. This study carries a unique value by examining both theoretical and practical aspects of the new product, distinguishing itself from many studies in the participation finance field that are generally limited to a theoretical framework. In this context, the study primarily aims to analyze the Special Fund Pool Participation Account Contract from a jurisprudential perspective. The relevant contract will be subjected to content analysis in the research, and criticisms and suggestions will be made based on the data obtained. The study consists of two sections. In the first part, the definition, scope, and operation of the Special Fund Pool (SFP) Participation Contract will be addressed to lay the groundwork for jurisprudential evaluations. Then, although there are clear differences between them, a comparison will be made between the existing participation accounts and the Special Fund Pool (SFP) Participation Account, which are similar in many ways. The features of the Special Fund Pool (SFP) Participation Account Contract that distinguish it from other accounts will be highlighted through the findings obtained from the comparison. In the second part of the study, the "Special Fund Pool (SFP) Participation Account Contract" will be examined, and jurisprudential evaluations will be made on whether the contract complies with the participation finance principles.
Participation Finance Project Preferred Fund Account Participation Account Islamic Law Agency Mudaraba Profit Share.
Faizsiz bankacılık, modern anlamda yirminci yüzyılın ortalarında gelişmeye başlayan yeni bir olgudur. İslam hukukunun malî muamelat prensiplerine dayanarak işleyişini sürdürme iddiasındaki faizsiz bankacılık modeli, müşterilerine geniş bir ürün yelpazesi sunmakla kalmayıp, aynı zamanda mevcut hizmet portföyünü sürekli olarak yeni ürünlerle genişletmeye devam etmektedir. Modern faizsiz bankacılık kuruluşları -ülkemizde genel kabul görmüş adıyla katılım bankaları- faiz hassasiyetine sahip olan bireylerin tasarruflarını, mudârabe sözleşmesine dayalı olarak tasarlanmış katılma hesapları aracılığıyla toplamaktadır. Katılma hesaplarında bir araya getirilen bu fonlar, katılım bankacılığı ilkeleri doğrultusunda; ticaret, imalat, sağlık, sanayi ve hizmet sektörleri gibi çeşitli alanlarda, murâbaha, müşâreke, finansal kiralama (leasing), yatırım vekâleti ve mudârabe gibi fon kullandırma yöntemleriyle değerlendirilmektedir. Bu enstrümanlardan mudârabe temelinde işletilen katılma hesapları, faizsiz bankacılık mekanizmasının temelini oluşturmaktadır. Fakat, günümüz katılım bankacılığı uygulamalarındaki mudârabe sözleşmesi ile klasik fıkıh literatüründe yer alan akit arasında belli başlı farklar söz konusudur. Nitekim, finansal piyasaların kompleks yapısı ve bu alanla ilişkili gereklilikler ve zorunluluklar, klasik akitlerin asıl formunda kullanılmasına olanak sağlamamaktadır. Dolayısıyla faizsiz ekosistemin uyguladığı sözleşmelerin temel unsurları, her ne kadar klasik fıkhî prensiplere dayanıyor olsa da bu sözleşmelerin bazı hususlarında değişiklikler olabilmektedir. Bu bağlamda katılma hesaplarının hukuki zeminini oluşturan mudârabe sözleşmesine dair bazı fıkhî mahzur ve eleştiriler ileri sürülebilmektedir. Bu tür sözleşmelerin İslam hukuku perspektifinden eleştiriye tabi tutulması, faizsiz bankacılık alanındaki işlem hacminin genişlemesi ve yeni ürünlerin geliştirilmesine aracı olmaktadır. Bahsi geçen bu ürünlerden bir tanesi, Emlak Katılım Bankası tarafından sunulan “Özel Fon Havuzu (ÖFH) Katılma Hesabı Sözleşmesi”dir. Belirtilen ürünün ortaya çıkışının en önemli sâiki, mevcut katılma hesaplarına yöneltilen fıkhî eleştiriler olmuştur. Mevcut katılma hesabı prensiplerine uygun olarak tasarlanan bu ürün, katılım bankaları ve müşterileri için yeni fırsatlar sunmaktadır. Özel Fon Havuzu (ÖFH) Katılma Hesabı, genellikle nitelikli müşterilere ayrılmış olan özel fon havuzu hizmetlerinin, küçük tasarruf sahipleri için de uygulanabilir kılınması yönünde önemli bir işlev görmektedir. Fakat, mevcut katılma hesabı ilkelerinin Özel Fon Havuzu (ÖFH) Katılma Hesabında büyük ölçüde korunması, ilgili hesabın özgün karakterini nispeten azaltmaktadır. Nitekim bu eleştiriden kaçınmak için söz konusu ürün, mevcut katılma hesaplarına alternatif olarak konumlandırılmamış, bilakis var olan bir ihtiyacı gidermeye matuf olduğu dile getirilmiştir. Bu çalışma, yeni ürünün hem teorik hem de pratik yönlerini incelediği için, genellikle teorik çerçevede kısıtlı kalan katılım finansı alanındaki birçok çalışmadan ayrılarak özgün bir değer taşımaktadır. Bu bağlamda ilgili çalışma, Özel Fon Havuzu Katılma Hesabı Sözleşmesini fıkhî çerçevede tahlil etmeyi esas almaktadır. Araştırmada ilgili sözleşme muhteva analizine tabi tutulacak ve yapılan değerlendirme neticesinde elde edilen verilere göre tenkit ve teklif yapılacaktır. Bu amaç doğrultusunda çalışma iki başlıktan oluşmaktadır. İlk kısımda Özel Fon Havuzu (ÖFH) Katılma Sözleşmesinin tanımı, kapsamı ve işleyişi ele alınarak fıkhî değerlendirmelere zemin oluşturulacaktır. Ardından, her ne kadar aralarında belirgin farklılıklar olsa da birçok yönleriyle birbirine benzer olan mevcut katılma hesapları ile Özel Fon Havuzu (ÖFH) Katılma Hesabının mukayesesi yapılacaktır. Karşılaştırmadan elde edilen bulgular aracılığıyla, Özel Fon Havuzu (ÖFH) Katılma Hesabı Sözleşmesi'nin diğer hesaplardan ayrılan özellikleri belirginleştirilecektir. Çalışmanın ikinci bölümde ise “Özel Fon Havuzu (ÖFH) Katılma Hesabı Sözleşmesi” incelemeye tabi tutulacak ve sözleşmenin katılım finans ilkelerine uyumlu olup olmadığına dair fıkhî değerlendirmeler yapılacaktır.
Katılım Finansı Proje Tercihli Fon Hesabı Katılma Hesabı İslam Hukuku Vekâlet Mudârabe Kâr Payı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Finansı, İslam Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 13 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 5 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |