It is known that the Qurʾān and Sunnah are the two main sources of Islam. Undoubtedly, the most important generation that enabled sunnah to reach both actually and verbally to the present was the generation of the Prophet’s companions. In other words, the hadiths that can be expressed as verbal and written as expressions of the sunnah were first reported by the generation of the companions. For this reason, especially hadith scholars, during the historical process, carried out introductory studies for this generation that provided the transmission of hadiths. However, it is not possible to say that the information about each companion included in these studies is the same agree. For a number of reasons, a lot of information is available about some of them, while limited information is available about some of them. Similarly, for some reasons, the amount of hadiths reported by every companion was not the same. While some of them narrated a large number of hadiths, the rest narrated only a small number of hadiths. This study is about the life of Mālik b. Huwayris, who has not known very much and we have had relatively less information about him, his narrations and the effect of those related to prayer on some opinions of the four madhhabs. In this context, the study has three interrelated main aims. One of these is to tidy up the information about him scattered in the sources. The second is to present his narrations in the relevant sources and to evaluate them. The third is to determine the effect of his hadiths about prayer that have founded in the relevant sources on the views of the four madhhabs. Thus, it was tried to compile the information about life of this companion and to reveal the effect of the amount and time of togetherness with the Prophet (pbuh) on the num-ber of his narrations, the amount of information about him and the understanding of his narrations. In line with these aims, first of all, sources related to rijāl, especially those dedicated to the knowledge of the companions, were consulted. In addition, hadith sources were consulted. Because the narrations in the hadith sources also contain information about him. Based on the information about Mālik b. Huwayris in these sources, his full name, who his father was, his lineage, tribe, time of coming to the Prophet (pbuh), with whom he came, the duration of residence in Madinah, his students and his death were discussed. Thus, a biography about this companion has been created that the reader can benefit from. Later, it was tried to determine in this study how many narrations of Mālik b. Huwayris, who were understood not to have many narrations, which subjects these narrations were related to, and the amount and time of togetherness with the Prophet (pbuh) on the number of his narrations. These narrations, which are observed to have common features in terms of their content and the sources they are in, are divided into two groups as those in the Kutub al-Tisʿah and those in other hadith sources. The authenticity assessment was made about the ones that were found in Kutub al-Tisʿah and related to matters except of prayer. The narrations about prayer, which were found to have no health problems as a whole, were also classified according to their content and their nonrepetitive number was determined. Finally, contrary to the other narrations, his narrations about prayer were discussed separately for two aims. It was examined in which judgments of these narrations about prayer were used as evidence by the four fiqh madhhabs. In this context, it is also tried to emphasize which narrations they present as evidence in the judgments put forward by the madhhabs and which they use in a supportive nature to the narrations from other companions. In addition, it was tried to be clarified whether the time and amount of this companions' togetherness with the Prophet (pbuh) had an effect on understanding his narrations. As a result, it has been concluded that compiling information about the companions and knowing the amount of time that they spent with the Prophet (pbuh) can contribute to the correct understanding of the hadiths they narrated. In this sense, it is possible to say that the studies related to the companions who made the sunnah, which is the second source of the religion, survive to the present, will contribute to researcher in the science of hadith.
Kur’ân ve sünnetin, dinin iki temel kaynağı olduğu bilinmektedir. Bunlardan sünnetin gerek fiilî gerekse sözlü olarak günümüze ulaşmasını sağlayan en önemli nesil hiç şüphesiz sahâbe nesli olmuştur. Başka bir deyişle sünnetin sözlü ve yazılı ifadesi olarak da ifade edilebilecek hadisler, ilk olarak sahâbe nesli tarafından nakledilmiş olmaktadır. Bu nedenle tarihi süreç içerisinde özellikle hadis âlimleri, hadislerin naklini sağlayan bu nesli tanıtıcı çalışmalar yapmıştır. Ne var ki bu çalışmalarda kendisine yer verilen her bir sahâbîye ilişkin bilginin aynı miktarda olduğunu söylemek mümkün değildir. Birtakım sebeplerden ötürü bazıları hakkında çokça malumat bulunurken bazıları hakkında çok az bilgiye rastlanmaktadır. Benzer şekilde bazı ne-denlerden dolayı her sahâbînin rivayet ettiği hadis miktarı da aynı olmamıştır. Bazıları çok sayıda hadis rivayet etmişken geriye kalanlar ise ancak az sayıda hadis rivayet etmiştir. Bu çalışma, kendisiyle ilgili nispeten az bilgi bulunan Mâlik b. Huveyris’in hayatı, rivayetleri ve bunlardan namazla ilgili olanların dört mezhebin bazı görüşlerine etkisi hakkındadır. Bu bağlamda çalışmanın birbiriyle ilişkili üç temel hedefi bulunmaktadır. Bunlardan biri, Mâlik b. Huveyris’le ilgili dağınık halde bulunan bilgileri derleyip toplamaktır. İkincisi, hadis kaynaklarındaki rivayetlerini ortaya koymak ve onlarla ilgili değerlendirme yapmaktır. Üçüncüsü de ilgili kaynaklarda tespit edilen namaza ilişkin hadislerinin dört mezhebin görüşlerine etkisini tespit etmektir. Böylece bu sahâbînin hayatı hakkındaki bilgileri derleyip toplamaya, Rasûlullah’la (s.a.v.) olan birliktelik miktar ve vaktinin onun rivayet sayısına, hakkındaki bilginin miktarına ve ona ait rivayetlerin anlaşılmasına etkisi ortaya konulmaya gayret edilmiştir. Bu hedefler doğrultusunda öncelikle başta sahâbe bilgisine has kılınanlar olmak üzere ricalle ilgili kaynaklara başvurulmuştur. Bunun yanı sıra hadis kaynaklarına da müracaat edilmiştir. Zira hadis kaynaklarındaki rivayetler de onun hakkında bilgi içermektedir. Bu kaynaklardaki Mâlik b. Huveyris’e dair bilgilerden hareketle onun tam ismi, babasının kim olduğu, nesebi, kabilesi, Rasûlullah’a (s.a.v.) geliş vakti, kimlerle birlikte geldiği, onun (s.a.v.) yanındaki ikamet süresi, talebeleri ve vefatı konuları işlenmiştir. Böylece bu sahâbî hakkında okuyucunun istifade edebileceği bir biyografi meydana getirilmiştir. Daha sonra, çok sayıda rivayeti olmadığı anlaşılan Mâlik b. Huveyris’in kaç rivayetinin bulunduğu, bu rivayetlerin hangi konularla ilgili olduğu ve Rasûlullah'la (s.a.v.) birliktelik miktar ve vaktinin rivayetlerinin sayısına etkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Muhtevaları ve bulundukları kaynaklar itibariyle ortak özelliklere sahip oldukları gözlemlenen bu rivayetler, Kütüb-i Tisʿa’da olanlar ve diğer hadis kaynaklarında olanlar şeklinde iki gruba ayrılmıştır. Bunların Kütüb-i Tisʿa’da bulunup namaz dışındaki konularla ilgili olanları hakkında sıhhat değerlendirmesi yapılmıştır. Bir bütün olarak sıhhat problemi taşımadıkları tespit edilen namazla ilgili rivayetler de muhtevalarına göre tasnif edilerek tekrarsız sayıları tespit edilmiştir. Son olarak da diğer rivayetlerinin aksine namazla ilgili rivayetleri, iki amaç doğrultusunda ayrıca ele alınmıştır. Namazla ilgili bu rivayetlerin, dört fıkıh mezhebi tarafından hangi hükümlerde kullanıldığı irdelenmiştir. Bu bağlamda mezheplerin ortaya koyduğu hükümlerde hangi rivayetleri asıl delil olarak sunduğu, hangilerini başka sahâbîlerden gelen rivayetlere destekleyici mahiyette kullandıkları vurgulanmaya çalışılmıştır. Ayrıca bu sahâbînin Rasûlullah’la (s.a.v.) olan birliktelik vakit ve miktarının, rivayetlerinin anlaşılmasına etkisinin olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. Netice itibariyle sahâbe hakkındaki bilgilerin derlenip toplanmasının ve Rasûlullah'la (s.a.v.) geçirdikleri vakit ve miktarın bilinmesinin, naklettikleri hadislerin doğru anlaşılmasına katkıda bulunabileceği kanaati hasıl olmuştur. Bu anlamda dinin ikinci kaynağı konumundaki sünnetin günümüze ulaşmasını sağlayan sahâbîlerle ilgili çalışmaların Hadis İlmi’ne katkı sağlayacağını söylemek mümkündür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 25 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |