As a social being, human behaviour is considered legitimate or illegitimate in terms of its conformity with the common beliefs, values and laws of the society in which they live. In societies where different beliefs and values coexist, either the preferences of the dominant side are imposed or, depending on the development in democracy and human rights awareness, the search for different legitimacy is approached positively. The historical experience in Muslim societies has shown that this positive approach has prevailed for centuries from the beginning. The current practice in many Western countries, especially in the field of personal law, family law and inheritance law is to allow the pursuit of dual legitimacy. This research will focus on whether such a possibility exists in Turkey and on family-centred issues, and will propose some solutions. In the context of these solution proposals, firstly the following issue will be discussed at the stage of the establishment of the marriage: Is it possible to make a second marriage with the help of social or personal obligations while the registered marriage continues? It has been concluded that this question can be answered in the affirmative, considering both the realities on the ground and the regulations of Turkish positive law that recognize the consequences of such marriages. But this second marriage must necessarily be based on "social legitimacy", in the original conceptualization of the article. "Social legitimacy", on the other hand, means the publicity that will be achieved by making the family, relatives and close circles of the people who will marry obedient to this marriage. Indeed, in many Western countries, some basic principles of the prevailing legal system, such as monogamous marriage, are stretched to protect the interests of the second spouse and their children in a polygamous union, depending on the tendency to legally recognize the realities on the ground. In the second step of the article, solutions are offered to eliminate the dual legitimacy anxiety at the stage of dissolution of marriage. The legal dilemmas that may arise at this point are discussed with different possibilities depending on whether people care about Islamic law or not, and then whether the problem is experienced inside or outside the Islamic society.
Islamic law Turkish positive law family law dual legitimacy arbitration
Toplumsal bir varlık olan insanın davranışları, yaşadığı toplumun ortak inanç, değer ve hukukuna uygunluğu açısından meşru ya da gayrimeşru olarak nitelenir. Farklı inanç ve değerlerin birlikte yaşadığı toplumlarda ya hâkim olan tarafın tercihleri dayatılır ya da demokrasi ve insan hakları bilincindeki gelişmeye bağlı olarak farklı meşruiyet arayışlarına olumlu bir tavırla yaklaşılır. Müslüman toplumlardaki tarihî tecrübe, başlangıçtan itibaren bu olumlu yaklaşımın yüzyıllar boyunca hâkim olduğunu göstermiştir. Günümüzdeki birçok Batı ülkesindeki uygulama da özellikle şahıs, aile ve miras hukuku alanlarında çifte meşruiyet arayışlarına imkân tanıma yönündedir. Bu araştırma bugün Türkiye özelinde ve aile merkezli konularda böyle bir imkânın bulunup bulunmadığına odaklanacak ve bazı çözüm önerilerinde bulunacaktır. Söz konusu çözüm önerileri bağlamında ilk olarak evliliğin kuruluş aşamasında şu konu tartışmaya açılacaktır: Tescil edilmiş evlilik devam ederken toplumsal ya da kişisel zorunlulukların sevk etmesiyle ikinci bir evlilik yapabilmek mümkün olabilir mi? Bu soruya, hem sahadaki gerçeklikler hem de Türk pozitif hukukunun böyle evliliklerin sonuçlarını tanıyan düzenlemeleri göz önüne alındığında olumlu cevap verilebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Fakat bu ikinci evlilik mutlaka, makalenin özgün kavramsallaştırmasıyla “toplumsal meşruiyet”e dayanmalıdır. “Toplumsal meşruiyet” ise evlenecek olan kişilerin aile, akraba ve yakın çevrelerinin bu evliliğe muttali kılınmasıyla sağlanacak aleniyet anlamına gelmektedir. Nitekim birçok Batı ülkesinde hâkim hukuk sisteminin tek eşli evlilik gibi bazı temel ilkeleri, sahadaki gerçekleri yasal olarak tanıma eğilimine bağlı olarak, çok eşli bir birliktelikte ikinci eşin ve çocuklarının çıkarlarını korumak için esnetilmektedir. Makalenin ikinci adımında ise evliliğin sonlandırılması aşamasındaki çifte meşruiyet kaygısını gidermeye yönelik çözüm önerileri sunulmuştur. Bu noktada yaşanabilecek hukuk ikilemleri, önce kişilerin İslâm hukukunu önemseyip önemsememelerine, ardından da sorunun İslâm toplumu içinde veya dışında yaşanmış olmasına göre değişik ihtimallerle ele alınmıştır.
İslam hukuku Türk pozitif hukuku aile hukuku çifte meşruiyet tahkim
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 11 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 2 |