ÖZ
18. yüzyılın ikinci yarısında Topkapı Sarayı’nın duvarlarına daha önceleri Osmanlı resminde, yazmalarda ya da albümlerde görmeye alışık olduğumuz birtakım resimler çizilmeye başlanır. Çoğunlukla sanatçısı bilinmeyen bu resimlerde ana tema doğanın ya da bilinen bir mekânın tasviridir. Saraydaki ilk resimler, figürsüz manzara betimlemeleridir. Kalem işi tekniğiyle Barok ya da Rokoko kartuşlar içinde yapılmış bu manzara resimlerine de “Duvar Resimleri” adı verilmektedir. 18. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı resim sanatının bir türü olan duvar resimleri, saray dışında da ilgi görmeye başlar. Anadolu’da duvar resimli yapıların özellikle Ege Bölgesi’nde yoğunlaştığı görülmektedir. Bu yapılar, genellikle dış cephelerinde herhangi bir süslemesi olmayan, ahşap destekli “Köy Camiileri”dir. Bu çalışmanın konusunu da Denizli ilçelerinde yer alan; Baklan Boğaziçi Kasabası, Akköy Belenardıç, Çivril Bulgurlar ve Akköy Yukarı Mahalle Camii’ndeki “Kâbe” tasvirleri oluşturmaktadır. İncelediğimiz yapılardaki “Kâbe” tasvirlerini, mimari tasvir geleneği içinde ele alarak, söz konusu yapıların çağdaşlarıyla olan ilişkisini başta duvar resimli yapılar olmak üzere, farklı sanat eserlerindeki örneklerini irdelemek ve değerlendirmek bu çalışmanın sonunda ulaşılmak istenen amaçların başında gelir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Haziran 2020 |
Kabul Tarihi | 4 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 10 Sayı: 19 |