Ribâya konu olan mallar, klasik fıkıh kaynaklarında tartışılan meselelerden birisi olmuştur. Bu mesele Hanefî fukahâsı tarafından da ele alınmıştır. Hanefîler ribâyı fazlalık (artış), sözleşme ve mübadele (değiş tokuş) eylemi olmak üzere üç şekilde tanımlamışlardır. Bu tanımlar arasında ribâyı fazlalık merkezli ele alan tanımlar diğerlerine göre daha öne çıkmıştır. Ribâ konusu da kimi zaman “kitâbü’l-büyû‘” adlı genel bir başlığın içinde kimi zaman da “bâbü’r-ribâ” şeklinde müstakil bir konu olarak altı malı ele alan hadisler çerçevesinde incelenmiştir.
Hanefî mezhebi ilgili hadislerden hareketle ribânın illetini ve bu illetten hareketle ribevî malların ne olduğu sorusunu cevaplamaya çalışmıştır. Ribevî malların en doğru şekilde belirlenebilmesi için değinilmesi gereken en önemli konulardan birisi mal konusudur. Hanefîler mal kavramını insanlığın kendisine değer biçmesi, biriktirilebilir ve ihrâz edilebilir olması çerçevesinde ele almış ve bir hurma tanesi gibi iktisadî değeri olmayan malları ribâya konu etmemişlerdir. Sözlüklerde ise mal kavramının hem dar anlamı hem de geniş anlamı kapsayacak şekilde ele alındığı görülmektedir.
Hanefîlere göre ribâya konu olan mallar miktarı ölçek (keyl) ve tartı (vezn) ile tayin edilen mallardır. Bunun dışındaki mallar ribâya konu olmazlar. Bu iki ölçü biriminin esas alınmasındaki temel sebep mallar arasındaki standartlığın sadece bu iki ölçü birimiyle belirlenebilmiş olmasıdır. Onlara göre ribâya konu olan mallar kendi cinsleri ile değiştirildiğinde arada fazlalığın ve vadenin bulunmaması gerekir.
Çalışmamızın temel amacı Hanefî mezhebinin ribevî mallara dair görüşlerine ayrıntılarıyla değinilmesi ve meselenin fıkhın temel ilkeleri çerçevesinde incelenip anlaşılmasını sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda mal ve ribâ kavramlarına ayrıntılarıyla yer verilmeye çalışılmıştır. Konunun anlaşılması için önem arz eden ilgili âyet ve hadisler incelenmiş ve Hanefîlerin konuyu işleyiş şekline değinilmiştir. Hanefîlerin ribevî mallara dair görüşlerinin naklî ve aklî deliller çerçevesinde ele alınması bu çalışmayı diğer çalışmalardan ayıran en önemli özelliktir.
TThe riba-bearing goods have been one of the discussed matters in classical fiqh literature. This intricate subject has been addressed by the Hanafi school, which propounds three distinct definitions of riba, namely as excess, a contractual entity, and an exchange action. Notably, the emphasis on excess within these definitions has garnered prominence in scholarly discourse.
According to Hanafis, riba-bearing goods are those whose quantification is determined by measurement and weight, while other goods exempt from riba considerations. The pivotal rationale for employing these two units of measurement is rooted in the Hanafi conviction that standardization of goods is contingent solely upon these two units of measurement. In the exchange of riba-bearing goods within their own categories, the Hanafi stance advocates the absence of excess and predetermined terms.
The purpose of this study is to delve into the Hanafi school's perspectives on riba-bearing goods, examining the issue within the framework of fundamental principles of fiqh. To achieve this, I have undertaken a detailed exploration of the concepts of goods and riba, considering relevant Quranic verses and hadiths crucial for understanding the subject. What sets my study apart is the comprehensive consideration of Hanafi viewpoints on riba-bearing goods, grounded in both rational (aklî) and scriptural (naklî) evidence.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 18 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 24 |
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi olarak yayınlanan dergimiz 1 Ağustos 2019 tarihi itibari ile adını Kilitbahir olarak değiştirmiştir.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.