Türk hukukunda suçların içtimaı TCK 42 ila 44. maddelerinde düzenlenmektedir.
Genel içtima kurallarını koyan bu normlar dışında da bazı suç tiplerine ilişkin özel
içtima kuralları getirilmiştir. Ancak tehdit ve hakaret teşkil eden fiillerin bir arada
işlenmesi durumuna özgü bir içtima kuralı getirilmemiştir. Ceza yargılamalarına
yansıyan somut olaylar değerlendirildiğinde, birçok olayda hakaret ve tehdit teşkil
eden ifadeler bir arada kullanılmaktadır. Bu durumda her ne kadar konuşma bir
bütün teşkil etse de her olayda tek bir fiilin varlığından söz edilemez. Böyle bir
durumda faile hem tehdit hem hakaret suçundan ceza verilmesi, işlenen fi ille orantısız
bir ceza vermek niteliğinde olacağından ceza adaletiyle bağdaşmamaktadır. Nitekim
aynı durum görevi yaptırmamak için direnme suçunda da karşımıza çıkmaktadır.
Hakaret suçu, görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olmadığından ayrıca
cezalandırılmakta ve faile fi iliyle orantısız bir ceza verilmektedir. Karar incelemesinde
mahkemenin verdiği karara konu olay değerlendirilerek, söz konusu probleme ilişkin
çözüm önerilmektedir.
Tehdit suçu hakaret suçu fiilin tekliği-çokluğu görevi yaptırmamak için direnme suçu içtima.
In Turkish law, the aggregation of crimes is regulated between Articles 42 and 44
of the Turkish Penal Code. Apart from these norms that set the general rules of
aggregation of crimes, special rules of agrregation were brought for some types of crimes.
However, an agrregation rule specific to the case of committing threatening
and insulting acts together has not been brought. When the concrete events refl ected
in the criminal proceedings are evaluated, in many cases insulting and threatening
expressions are used together. In this case, although the speech constitutes a
unity, it can’t be said that there is a single action in every situation. In such case,
because punishing the perpetrator with both threats and insults would be giving a
disproportionate punishment to the committed act, it would not be compatible with
criminal justice. Thus, the same situation is encountered in the crime of prevention of
public duty. Since insult is not an element of the crime of prevention of public duty, it
is punished also and the perpetrator is given a disproportionate punishment for his
act. In the review of judgement, the case that is the subject of the court’s decision is
evaluated and a solution is suggested for the problem in question.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Şubat 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 1 Sayı: 1-2 Haziran-Aralık 2022 |