Bu çalışmanın amacı Kant felsefesinde etik ve estetik arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Bu bağlamda Kant’ın aklın işleyiş yasalarını ortaya çıkarmayı amaçlayan üç kritiği temelinde araştırma yapılacaktır. Kant teorik alanda kullanımları sıkıntı yaratan idelerin karşılığını pratik alandaki kullanımında bulur. Kant içeriğinden arınmış ve biçimsel bir ahlak yasası üzerinden özgürlük kavramına ulaşır. İşte ahlak yasası üzerinden özgürlük kavramına ulaşan etik süreç aynı zamanda estetik süreç olarak beğeni yargısı üzerinden güzel’e ulaşır. Kant bu süreci anlama yetisi ile hayal gücü arasında geçen özgür bir oyun olarak nitelendirir. Kant’a göre güzel, hayal gücü aracılığıyla ortaya konulan, özne merkezli ama aynı zamanda mantıksal olan bir yargıdır. Bu araştırma adına ilk bölümde saf pratik aklın a priori ilkeleri ele alırken ikinci bölüme yargı gücünün a priori ilkeleri ele alınacaktır. Sonuç olarak, ahlak yasasının a priori ilkesi özgürlük iken estetik alanın a priori ilkesi beğeni yargısı olduğu ileri sürülecektir. Etik ve estetik arasında ortaya konulan temel ilişki her ikisinin de a priori ve koşulsuz ilkelere dayanıyor olmasıdır. Beğeni yargısının koşulsuzluğu özgürlük kavramına özgürlük kavramıysa ahlak yasasına bağlanacaktır.
The aim of this study is to determine the relationship between ethics and aesthetics in Kant’s philosophy. In this context, research will be conducted on the basis of Kant’s three criticisms aimed at revealing the functioning laws of the mind. Kant finds the equivalent of ideas whose use in the theoretical field creates problems in their practical use. Kant reaches the concept of freedom through a formal moral law that is free from its content. Here, the ethical process that reaches the concept of freedom through moral law also reaches beauty through the judgement of taste as an aesthetic process. Kant describes this process as a free game between the ability to understand and the imagination. According to Kant, beauty is a subject-centered but also logical judgement put forward through imagination. For the sake of this research, in the first part, the a priori principles of püre practical Reason will be discussed, while, in the second part, the a priori principle of the power of judgement will be discussed. As a result, it will be argued that while the a priori principle of the moral law is freedom, the a priori principle of the aesthetic field is the judgement of taste. The basic relationship between ethics and aesthetics is that they are both based on a priori and unconditional principles. The unconditionality of the judgement of taste will be connected to the concept of freedom and the concept of freedom will be connected to the moral law.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 18 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 2 Sayı: 3 |
Kastamonu İnsan ve Toplum Dergisi - KİTOD