Türkiye için 2010 yılında demografik fırsat penceresinin açıldığı ve işgücü piyasalarının büyüyeceği öngörülmektedir (Tansel, 2012). Buna göre bu dönem çalışabilir nüfusun toplam nüfusa oranının en yüksek olduğu dönemdir. Bu gelişme yeni fırsat ve riskleri gündeme getirmektedir. İşsizlik ve işgücüne katılım oranı değişkenlerinin izlediği yol ve bu iki değişken arasındaki ilişki işgücü piyasasının yapısını anlamaya yönelik önemli göstergelerdir. Söz konusu ilişki bu makale çalışmasının araştırma konusudur. Çalışmada, “İşsizlik Oranının Bağımsızlığı Hipotezi” Türkiye için test edilmiştir. Elde edilen bulgular, kadın, erkek ve toplam işgücü için işsizlik ve işgücüne katılım oranları arasında kısa ve uzun dönemli herhangi bir ilişkinin olmadığına yöneliktir. Bulgulara göre, Türkiye’de işsizlik oranları işgücüne katılım oranlarından bağımsız seyretmektedir.
İşsizlik İşsizliğin Bağımsızlığı Hipotezi İşgücü Piyasasına Katılım Oranı Eşbütünleşme Analizi
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 2 Sayı: 2 |
.