Migration and mobility in social and tribal history is an important factor in the formation of civilizations. Many great civilizations, immigration and the change occurring in space, the arts, culture, life and architecture together with the reflection has occurred. For example, when referring to a synthesis of Hellenic civilization of the East with the West, the synthesis itself displaced peoples, soldiers, artisans owes. Immigration and today consists of the nations of Europe. History of the great migrations of different cultures and traditions, but also refers to the synthesis of a new space. Immigration and reformats the space. Changing shape and position of the building architecture and the use of space in the city, consists of a horizontal progress. Thus, a lot of land sliding into the city. Migration changes the identity of a pre-built city, disrupting its static structure, located in the new additions. Thus, in the city of change and transformation, self-newcomers, they bring the old identity with a new synthesis. Migration flows over time, the identity of the city to intervene, it sometimes offers new beds and flow rates. Merging old and new nations, along with the city, are another source of the formation of the nation. In the past, tribes such as the Celts migrated there are known and reputed. Black suit man playing musical instruments used by the Irish people to migrate similarity owes itself. At the same time the political consequences of migration movements. For example, to migrate to the interior of Anatolia Hittites Frigya intended to remove the west coast of the Aegean. Therefore, the date of migration, such as the current social, political consequences have been a case. Stories about urban migration generally similar to each other before the industrial revolution. The story after the Industrial Revolution, to the city to find a job varies depending on mechanization. Lost productivity is no longer the old village. The main feature of the pre-industrial period, the city of the place of consumption, rather than being turned into a production area after the industrial revolution. The main purpose of the production, so the profit is not worth the money just to buy all the goods and services, but also has become arbiters of all economic relations. 19th Century the countries, strong currencies, more powerful armies. Money that is an agent of change, as it displaced all other means of exchange, money is concentrated in the city began to migrate. Cities of migration as it goes, space horizontally developed, the class distinctions emerged spontaneously. Starts to increase the proportion of rural to urban migration, the rural and urban concepts begin to lose the old understanding. Changed into the city itself, which is connected to the city in the rural areas (villages) begins to undergo transformation. 19th Century People living in rural areas in the city for their villages to the city to meet the demand for labor continues to migrate to higher rates. If you migrate to find work in our country began to appear after 1950. In this study, after examining the phenomenon of migration in general, after 1990, the migration of rural Muş evaluated
Göç ve toplumsal-kavimsel hareketlilik tarihte uygarlıkların oluşmasında önemli bir etkendir. Birçok büyük uygarlıklar göçle beraber mekânda meydana gelen değişmenin, sanata, kültüre, hayata ve mimariye yansıması ile birlikte oluşmuştur. Örneğin Helen uygarlığı batı ile doğunun bir sentezini ifade ederken, sentez kendini yer değiştiren halklara, askerlere, sanatkârlara borçludur. Göçle beraber bugünkü Avrupa ulusları oluşmuştur. Tarihteki büyük göçler aynı zamanda farklı kültür ve geleneklerin yeni bir mekânda sentezini ifade eder. Göç mekânı yeniden biçimlendirir. Mimaride mekânın kullanımı ve yapının biçimi ve duruşu değişirken, şehirde ise yatay bir ilerleme meydana gelir. Böylece arazi daha çok şehrin içine kayar. Göç daha önceden inşa edilmiş kent kimliğini değiştirir, onun statik yapısını bozarak, yeni eklemelerde bulunur. Böylece değişim ve dönüşüm içinde kent, kendine yeni gelenlerin, eski kimliğine yeni kattıkları ile bir senteze ulaşır. Göç kentin zaman içindeki akan kimliğine müdahale ederek, ona bazen yeni yataklar ve debiler sunar. Kentle birlikte eski ve yeni milletler kaynaşarak, başka bir milletin oluşumuna kaynaklık ederler. Geçmiş dönemlerde göçle bilinen ve ünlenmiş Keltler gibi kavimler vardır. Karadeniz insanın çaldığı tulum ile İrlanda halkının çalgı aletlerindeki benzerlik kendisini göçe borçludur. Aynı zamanda göç siyasi sonuçlar doğuran hareketlerdir. Örneğin Frigya’lılar Ege’nin batı yakasından Anadolu’nun içlerine göç ederek Hitit’leri ortadan kaldırmışlardır. Dolayısıyla göç tarihte, şimdiki gibi, toplumsal, siyasal sonuçlar doğuran bir olgu olmuştur. Sanayi devrimi öncesi kentlerin göçle ilgili hikâyeleri genelde birbirine benzer. Hikâye sanayi devrimi sonrası, mekanikleşmeye bağlı olarak şehre yönelik iş bulmak amacıyla değişir. Köy artık eski üretkenliğini kaybetmiştir. Şehir sanayi öncesi dönemde temel özelliği olan tüketim yeri olmak yerine, sanayi devrimi sonrası üretim alanına dönüşmüştür. Üretimin temel amacı olan kar yani para sadece bütün mal ve hizmetleri satın alan değer değil, aynı zamanda bütün ekonomik ilişkileri belirleyen güç haline dönüşmüştür. 19.yy. da ülkeler, güçlü ordularından daha çok güçlü paralarına dayanmışlarıdır. Değişim aracı olan para, diğer bütün değişim araçlarının yerini aldıkça, paranın yoğunlaştığı şehir ise göç almaya başlamıştır. Şehirler göç aldıkça, mekân yatay olarak gelişmiş, sınıfsal ayrım ise kendiliğinden ortaya çıkmıştır. Kırdan kente göç oranı artış göstermeye başladığında ise, kır ve kent kavramları da eski anlamalarını yitirmeye başlarlar. Şehrin kendisi değişip dönüşürken, kente bağlı olan kırsal kesimde (köy) dönüşüme uğramaya başlar. 19.yy. boyunca kırsal kesimde yaşayan insanlar kentteki iş gücü talebinin karşılamak için kendi köylerinden kente yüksek oranlarda göç etmeye devam eder. Ülkemizde ki iş bulmak için göç ise 1950’lerden sonra görülmeye başlar. Bu araştırmada genel olarak bu göç olgusu incelendikten sonra 1990’dan sonra kırdan Muş’a olan göçler değerlendirilecektir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 2014 Sayı: 3 |