OBJECTIVE: Tunneled hemodialysis catheter (THC) application is a common method for providing access to hemodialysis. There are early and late complications of catheter application, and it is very important to ensure the longevity of the catheter. The aim of the study was to evaluate the catheter patency in patients who underwent THC.
MATERIAL AND METHODS: The data of 221 catheter applications of 181 patients who underwent THC implantation in our hospital between January 2019 and December 2020 were analyzed retrospectively. Patient data regarding the reasons for catheter application, application areas, usage periods, developing early and late period complications and other accompanying system diseases in the patients were evaluated by scanning them from the hospital information and automation system.
RESULTS: Right internal jugular vein was the most preferred THC application site with a rate of 44.3% (98 applications). One or more catheter applications were performed in 28 patients (15.5%) due to catheter dysfunction. In the evaluation of the relationship between catheter dysfunction and the catheter application site, the rate of catheter dysfunction was found to be higher in common femoral venous access applications (p=0.002). No significant relationship was found between diabetes mellitus, malignancies, chronic obstructive pulmonary disease and coronary artery disease, cerebrovascular event, hypertension and catheter dysfunction. A significant increase in catheter dysfunction was detected in patients with atrial fibrillation (p=0.017).
CONCLUSIONS: THCs can be preferred in hemodialysis patients due to their ease of application and low complication rate. In these patients, the priority should be the upper extremity subclavian vein and the internal jugular vein in the choise of central venous access route. Femoral venous catheter application should be avoided unless required.
AMAÇ: Tünelli hemodiyaliz kateter (THC) uygulaması, hemodiyaliz için erişim yolu sağlamada yaygın kullanılan bir metottur. Kateter uygulamasının erken ve geç dönem komplikasyonları mevcut olup, kateterin uzun ömürlülüğünün sağlanması çok önemlidir. THC uygulanan hastalarda kateter açıklığının değerlendirilmesi çalışmanın amacını oluşturmuştur.
GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2019 ve Aralık 2020 tarihleri arasında hastanemizde THC implantasyonu yapılan 181 hastaya ait 221 kateter uygulamasının verileri retrospektif olarak analiz edildi. Kateter uygulama nedenleri, uygulama bölgeleri, kullanım süreleri, gelişen erken ve geç dönem komplikasyonları ve hastalarda eşlik eden diğer sistem hastalıklarına ait hasta verileri hastane bilgi ve otomasyon sisteminden taranarak değerlendirildi.
BULGULAR: Sağ internal juguler ven %44,3 (98 uygulama) oranıyla en sık tercih edilen THC uygulama bölgesiydi. 28 hastada (%15.5) kateter disfonksiyonu nedenli bir ya da daha fazla sayıda kateter uygulaması yapılmıştır. Kateter disfonksiyonu ile kateter uygulama bölgesi arasındaki ilişkinin değerlendirmesinde ana femoral venöz yol uygulamalarında kateter disfonksiyon oranı daha yüksek saptanmıştır (p=0.002). Diyabetes mellitus maligniteler, kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve koroner arter hastalığı, serebrovaskuler olay, hipertansiyon ile kateter disfonksiyonu arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Atrial fibrilasyonu olan hastalarda kateter disfonksiyonunda anlamlı olarak artış saptanmıştır (p=0.017).
SONUÇ: THC’leri hemodiyaliz hastalarında uygulama kolaylığı ve düşük komplikasyon oranı ile tercih edilebilir. Bu hastalarda santral venöz girişim yolu seçiminde öncelik üst ekstremite subklavyen ven ve internal juguler ven olmalıdır. Zorunda kalmadıkça femoral venöz kateter uygulamasından kaçınılmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Makaleler-Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Ağustos 2021 |
Kabul Tarihi | 21 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |