Objective: This study aimed to assess some demographical and clinical aspects and laboratory findings of patients presenting with the complaint of renal colic to the emergency department. Material and Methods: The study included a total of 150 adult patients presenting to the emergency department of our University hospital with the complaint of renal colic between January 2009 and January 2010. The data were derived from the patient files of our hospital. Demographical data, time of admission, clinical findings together with laboratory and radiologic findings of patients were assessed. Mean values were calculated as mean value ± standard deviation. Results: Of the patients 91 (68,4 %) were male and the mean age was 38,9±16,5 years. Most of the patients were admitted in October (n= 22, 16,6 %). The most common complaint of the patients was flank pain. The erythrocytes was revealed in 72,2 % of the patients by the urinalysis. Calculus formation was determined in 71 (53,4 %) of the patients. The urinary system ultrasonography (USG) was applied to 39,1 % of the patients and localized renal calculus was detected in 52,0 % of those patients. It was identified that the most common region of localization was the ureter and detected in 29 of the patients (40,9 %). Conclusion: Ultrasonography is considerably a valuable method in identifying renal complications that might lead to dysfunctions in these patients. However, the absence of hematuria does not necessarily rule out the renal colic. We think that emergency physicians should rule out the urinary obstruction in such kind of patients
Amaç: Bu çalışmada acil servise renal kolik ile başvuran hastaların bazı demografik ve klinik özelliklerinin ve laboratuvar bulgularının değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız Ocak 2009-Ocak 2010 tarihleri arasında Üniversite hastanesi acil servisine renal kolik nedeniyle başvuran, erişkin, 150 hastayı kapsamaktadır. Veriler, hastanemizin hasta dosyalarından elde edilmiştir. Hastaların demografik özellikleri, başvuru zamanı, klinik bulguları, laboratuvar ve radyolojik verileri değerlendirildi. Ortalama değerler, ortalama ± standart sapma olarak verildi. Bulgular: Hastaların 91’i (% 68,4) erkekti ve yaş ortalamaları 38,9±16,5 yıl idi. En fazla hasta başvurusu ekim ayında oldu (n= 22, % 16,6). Hastaların en sık şikayeti yan ağrısı idi. Yapılan idrar analizinde hastaların % 72,2’ sinde eritrosit tespit edildi. Hastaların 71’inde (% 53,4) taşın lokalizasyonu belirlendi. Üriner sistem ultrasonografi (USG)’si uygulanan hastalarda (n=52, % 39,1) taşın görülme oranı % 52,0 idi. Tespit edilen en sık taş yerleşim yerinin 29 hasta (% 40,9) ile üreter olduğu belirlendi. Sonuç: USG, bu hastalarda böbreğin işlev kaybına sebep olabilecek komplikasyonları saptamak için oldukça değerli bir yöntemdir. Renal kolikli hastalarda mutlak hematüri olmayabilir. Acil hekimlerinin bu tür hastalarda üriner obstrüksiyonu dışlamaları gerektiğini düşünmekteyiz
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler-Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 15 Sayı: 3 |