We aimed to present the differential diagnosis and treatment of Descemet membrane detachment (DMD) in a patient with acute corneal edema after phacoemulsification surgery. A 52-year-old female patient presented to our clinic with acute corneal edema and visual impairment secondary to DMD, which was noticed on the postoperative 16th day after routine phacoemulsification surgery in the left eye. On the 16th day, visual acuity of the case was; 0.8 in the right eye and from 50 cm in the left eye at the level of counting finger. In biomicroscopic examination nuclear sclerosis in the right eye, diffuse corneal edema except the upper temporal region in the left eye was followed. Intraocular pressures were normal in both eyes. On fundus examination, the right eye was normal and the left eye was normal ultrasonographically like the right eye although cannot be evaluated clearly. Anterior segment optical cohorens tomography (ASOCT) was performed with suspicion of DMD. ASOCT images showed a hyperreflective band that was forming a second anterior chamber under corneal epithelial and stromal edema. The patient was being diagnosed with DMD and corneal edema related with this and perfluoropropane (C3F8) injection was made into the anterior chamber. On the third day following the injection, the cornea was transparent except for the paracentral descemet wrinkles, there was gas appearance in the anterior chamber and visual acuity increased to 0.2 level according to snellen. This case shows us that intracameral gas injections can be an effective treatment modality in DMDs exceeding two weeks.
Fakoemülsifikasyon cerrahisi sonrası akut kornea ödemi gelişen bir katarakt olgusunda, Descemet membran dekolmanının (DMD) ayırıcı tanı ve tedavisini sunmayı amaçladık. 52 yaşındaki bayan hasta, sol gözde rutin fakoemülsifikasyon cerrahisi sonrası postoperatif 16. gün farkedilen DMD’ye sekonder akut kornea ödemi ve görme bozukluğu şikayeti ile kiniğe başvuruyor. Olgunun postoperatif 16. gün kontrolünde görme keskinliği sağ gözde 0.8, sol gözde ise 50cm’den parmak sayma düzeyinde olduğu görüldü. Biyomikroskobik muayenede sağ gözde nükleer skleroz, sol gözde üst temporal bölge hariç yaygın kornea ödemi izlenmekteydi. Göz içi basınçları her iki gözde normaldi. Fundus muayenesinde sağ doğal, solda net olarak değerlendirilememekle beraber göz dibi ultrasonografik olarak normaldi. DMD’den şüphelenilerek anterior segment optik kohorens tomografi (ASOCT) çekildi. ASOCT görüntülerinde korneal epitelyal ve stromal ödem altında ikinci bir ön kamara oluşturan hiperreflektif bant fark edilmiştir. Hastaya DMD ve buna bağlı kornea ödemi tanısı konarak, ön kamaraya perfloropropan (C3F8) enjeksiyonu yapıldı. Enjeksiyonu takip eden 3. günde, parasantral descemet kırışıklıkları dışında kornea saydamdı, ön kamarada superiorda gaz mevcut idi ve görme keskinliği 0,2 düzeyine çıkmıştı. Bu olgu bize 14 günü aşan DMD’lerde intrakamaral gaz enjeksiyonlarının etkili bir tedavi yöntemi olabileceğini göstermektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Olgu Sunumu |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Temmuz 2022 |
Kabul Tarihi | 9 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 23 Sayı: 3 |