Klasik Batı Müziği eserlerinin yazılı bir materyalden yola çıkılarak seslendiriliyor oluşu, yorumlarını birer yeniden yaratım nesnesi noktasına taşımaktadır. Dolayısıyla, bestecinin üretiminin ardından ‘yorum’ aracılığıyla aktarılan eserde, yorumcunun etki ve katkısı kaçınılmazdır. Her performansın bir yorum olduğu ve her bir yorumda eserin farklı noktalarının aydınlatıldığı –veya aksine, göz ardı edildiği– düşüncesinden hareketle, yorumlar arasındaki doğal farklılıkların eserle olan ilişkisinin, ‘esere uygunluk’ bağlamında incelenmesi mümkündür. Felsefî hermeneutiğe göre ancak ‘kabul edilebilirlik’ çerçevesinde değerlendirilebilen yorumların, eserin karakterine dair nitelikleri ne seviyede koruduğu çıkarımı için ise estetik birtakım kriterlere gereksinim duyulmaktadır. Farklı görüşlerin genel bir yorum eleştirisi standardizasyonunun parçası olabilmesi için; yorumcunun, eserin yeniden yaratımındaki yetkinliğinin yanı sıra entelektüel birikiminin rolü ve esere bu kanalla sunacağı katkının sınırları, ancak bu kriterler sayesinde nesnel olarak ölçülebilmektedir. Bir müzik eserinin herhangi bir yorumunu bir diğerine göre daha ‘makul’ kılan detayların niteliğine odaklanan bu çalışmada, eleştirel standartların çeşitliliğine dikkat çekmek üzere; Barok, Klasik, Romantik ve Çağdaş Dönem eserlerinden seçilen yorum örnekleri, ‘kıyaslamalı değerlendirme’ yaklaşımıyla incelenmiş ve bu değerlendirme doğrultusunda, yorumcuların eserle ilişkilendirdikleri müzik-dışı göndermelerin, yorumun kimliğindeki önemi ortaya konmuştur.
Because western classical music works are performed based on written materials, each interpretation becomes an object of re-creation. Therefore, the influence and contribution of the interpreter are inevitable in the composition communicated through performance following a composer’s creation. Based on the notion that each performance is an interpretation and that the different points of the work are highlighted or, on the contrary, ignored in each of the performances, examining the relationship between natural differences in interpretation and the work in the context of the appropriateness to the composition is possible. Several esthetic criteria are required to explain the degree to which interpretations, which can only be evaluated within the framework of admissibility according to philosophical hermeneutics, preserve the characteristics of the work. These criteria can be used to objectively evaluate the role of the interpreter’s intellectual background and the limits of the contribution of the work to the composition. In doing so, different views become part of the general standardization of performance criticism apart from the competence of the interpreter. Thus, this study focuses on the quality of details that render any interpretation of a musical work more plausible than another to draw attention to the diversity of critical standards. Moreover, it examined performance examples from works selected from the Baroque, Classical, Romantic, and Contemporary periods through comparative criticism. The results reveal the importance of extra-musical references associated with the work by interpreters to establish the character of the interpretation.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Müzik |
Bölüm | Özgün Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 10 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 8 Sayı: 2 |