Bu çalışma, bir performans modeli olarak jam session’ı tarihsel ve teorik boyutlarıyla incelemektedir. Çalışmada jam session, bir ev sahibi grubun konuk müzisyenlerin katılımına izin vererek informel uzlaşımlarla şekillenen, caz kökenli doğaçlama odaklı bir grup müzik pratiği olarak tanımlanır. Ayrıca jam session’larda müzisyenler arası statü farklılıklarının önemli olduğu ve müzisyenlerin “öğrenme”, “itibar”, “tanıtım” gibi ödüllere ulaşabilmek niyetiyle bir tür çekişme içinde yer alabildiği vurgulanır. Bu doğrultuda caza odaklanan tarihsel bölümde jam session’ların cutting session’lara uzanan geçmişi; Kansas City, Missouri, New York gibi gelişim merkezleri ve konser-kayıt ortamlarına taşınma girişimleri üzerinde durulur. Teorik bölümde ise jam session’ın bağlamsal parametreler, habitus, katılımcısunumsal performans, ritüel gibi birçok yaklaşım üzerinden nasıl yorumlanabileceği ele alınır. Bu çalışmanın ilk amacı, caz tarihi anlatılarında yeteri denli vurgulanmayan jam session’ın hususi önemini göstermektir. İkinci amacı ise müzikolojinin daha çok tamamlanmış eserlere yönelme eğiliminden dolayı gözden kaçırdığı doğaçlama pratiklerinde etnografik metodolojinin imkânlarına değinmektir. Son olarak Türkçe literatürde son derece sınırlı bir yere sahip jam session konusuna katkı sunulması hedeflenmektedir. Çalışmanın, jam session’ın dışında doğaçlama içeren veya içermeyen müzik türlerinde müzisyenler arası etkileşimi çözümlemede etkili yaklaşımlar sunabileceği de değerlendirilmektedir.
This paper examines the jam session as a performance model through historical and theoretical perspectives. The paper defines a jam session as a group music practice rooted in jazz and centered on improvisation, shaped by informal conventions, in which the house band allows guest musicians to participate. It also emphasizes that status differences among musicians are essential in jam sessions and that musicians may engage in a form of competition to attain rewards such as “learning,” “reputation,” and “promotion.” Accordingly, the historical section, which focuses on jazz, addresses the origins of jam sessions extending to cutting sessions, key development centers such as Kansas City, Missouri, and New York, and attempts to adapt jam sessions to concert and recording contexts. The theoretical section explores jam sessions through various lenses, including contextual parameters, habitus, participatory-presentational performance, and ritual. The first objective of this paper is to highlight the unique significance of jam sessions, often understated in jazz history narratives. Its second objective is to demonstrate the potential of ethnographic methodology in analyzing improvisation practices, frequently neglected by musicology due to its tendency to prioritize completed musical works. Finally, this paper aims to contribute to studying jam sessions, which have a limited place in Turkish literature. It also offers practical approaches to understanding musician interactions in other music genres, whether or not they involve improvisation, beyond the context of jam sessions.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Müzik (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 7 Şubat 2025 |
| Kabul Tarihi | 10 Nisan 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 1 |