Türk sanatında minyatürün ortaya çıkması Orta Asya’da Uygurlar Dönemi’ne rastlamaktadır. Osmanlı minyatür geleneğine bakıldığında esas olarak Erken Dönem, Yükseliş, Klasik ve Batılılaşma olarak dört ana dönemden bahsedilebilir. Minyatür konu ve üsluplarına bakıldığında ise özellikle dinî ve mitolojik konuların yer aldığı görülür. Kısas-ı Enbiyâlar, Şehnâme ve Acâibü’l-Mahlûkât türü eserlerdeki minyatürler başlıca konulardır. Daha sonra Nizâmî’nin Hamse’si, Leylâ vü Mecnûn gibi iki kahramanlı aşk hikâyelerini barındıran eserlerin minyatürlerinin yapıldığı görülür. Bununla birlikte XVII. yüzyıla dek padişah ve saray etrafında şekillenen minyatürlerin I. Ahmed dönemi ve sonraki dönemlerde günlük hayatı çeşitli şekillerde nakşettiği daha sık görülmeye başlar.
Eserlerini XVII. yüzyılın ilk yarısında veren Nev’î-zâde Atâyî’nin (öl. 1045/1635) Hamse’sinin içindeki bazı hikâyelerin, eserin yazılmasından yaklaşık yüz yıl sonra nakkaşlar tarafından minyatürlenmesi günlük yaşam sahnelerini minyatür örnekleri içine dâhil etmesi açısından önemlidir. Şimdiye kadar Hamse’nin minyatürlü beş nüshası tespit edilmiştir. Bu nüshalar çerçevesinde Hamse’nin Sohbetü’l-Ebkâr mesnevisinin 25. Sohbet’i ve Nefhatü’l-Ezhâr ‘ın 14. Nefha’sında yer alan iki hikâyenin minyatürleriyle birlikte döneminin İstanbul hayatını hem görsel hem de yazılı metin olarak nasıl yansıttığı incelenmiştir.
Nev’î-zâde Atâyî Hamse hikâye minyatür İstanbul sosyal hayat.
The beginning of miniature in Turkish art coincides with the Uighur period in Central Asia. There are mainly four periods in the Ottoman miniature tradition: Early Period, Rise, Classical and Westernisation. When miniature subjects and styles are examined, it is seen that especially religious and mythological subjects are included. Miniatures in the genres of Kısas-ı Enbiyâ, Şehnâme and Acâibü'l-mahlûkât are the main examples. Later on, miniatures can be found in works such as Nizâmî's Hamse and Leylâ vü Mecnûn, which contain love stories with two protagonists. Along with this, the miniatures that were shaped around the sultan and the royal palace until the XVIIth century became more frequently seen depicting daily life in various ways during the reign of Ahmed I and later periods.
The miniaturization of some of the stories in the Hamse of Nev'î-zâde Atâyî (d. 1045/1635), who wrote his works in the first half of the 17th century, by miniaturists about a hundred years after the work was written, is important in terms of including daily life scenes into the miniature examples. So far, five miniature copies of Hamse have been identified. Within the framework of these copies, the twenty-fifth Sohbet of Sohbetü'l-ebkâr masnavi and the miniatures of the two stories in the fourteenth Nefha of Nefhatü'l-ezhâr are presented, as well as visual and visual representations of the Istanbul life of his period. It was also examined how it was reflected as a written text.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 22 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 18 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |