One of the outstanding sufis in the Turkic-Islamic world is Hodja Ahmed Yesevi. The sufi, whose grave is in Turkestan, which is connected with the city of Shymkent, lived during the period of the Karakhanid-Turkic languages. However, in many different manuscripts of his famous work “Divan-i Hikmet”, it is clear that the linguistic elements of the Chagatai language have an influence. There are some disputes about the works of Hodja Ahmed Yesevi, as well as in terms of language history. There is no exact information about whether the Kiyamet-name, which is the subject of our study, belongs to Hodja Ahmed Yesevi or is a work attributed to him. However, it is known that in the Central Asian Turkic world there is a widespread tradition of reading “wisdom” created by the disciples of Khoja Ahmed Yesevi. It is remarkable that the work, which is an example of Kiyamet-names, which includes period before doomsday, doomsday and heaven or hell after doomsday, was copied in 1984 in the Chagatai language. We think that this situation will provide a new classification opportunity for researchers who study the history of the language and conduct appropriate classification studies.
Kiyamet-name, written in the Chagatai language, begins on page 24a of an 8x6.6cm graph notebook and consists of 11 pages. After the apocalypse scene in the text, the conversation of the Prophet, Fatima and Gabriel with a group from the Islamic Ummah and the reasons for their falling into Hell are discussed. This situation keeps the fluency alive in the didactic work. The paper presents the linguistic features of the work written in the Chagatai language, which are considered necessary.
Türk İslam dünyasındaki önemli mutasavvıflardan birisi Hoca Ahmed Yesevî’dir. Mezarı günümüzde Çimkent şehrine bağlı Türkistan’da bulunan mutasavvıf, dil tarihi bakımından Karahanlı Türkçesi döneminde yaşamıştır. Ancak meşhur eseri Divan-ı Hikmet’in birçok farklı yazmasında Çağatay Türkçesi dil unsurlarının etkisi olduğu görülmektedir. Dil tarihi bakımından olduğu gibi Hoca Ahmed Yesevî’nin eserleri hakkında da bazı ihtilaflar bulunmaktadır. Çalışmamıza konu olan Kıyamet-namenin Hoca Ahmed Yesevî’ye mi yoksa ona atfedilen bir eser mi olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Orta Asya Türk dünyasında Hoca Ahmed Yesevî’nin talebelerinin oluşturduğu yaygın bir “hikmet” okuma geleneği bulunduğu bilinmektedir. Bu eserlerden olan ve kıyamet öncesi, kıyamette hesap günü ve kıyamet sonrası cennet veya cehennem ile ilgili konuları içeren kıyamet-namelere Çağatay Türkçesi ile örneklik eden eserin 1984 yılında istinsah edilmiş olması, dikkat çekicidir. Bu durumun, dil tarihi inceleyen ve buna göre tasnif çalışmaları yapmakta olan araştırmacılara yeni tasnif imkânı sunacağı düşüncesindeyiz.
Çağatay Türkçesiyle yazılmış olan Kıyamet-name, 8x6.6 cm’lik kareli bir defterin 24a sayfasından başlamaktadır ve 11 varaktan müteşekkildir. Metinde kıyamet sahnesinden sonra Hz. Peygamber, Hz. Fatma ve Cebrail’in cehennemlik olan İslam ümmetinden bir grup ile konuşmaları ve onların cehenneme düşme sebepleri konu edilmiştir. Didaktik olan eserde bu durum akıcılığı canlı tutmaktadır. Dil olarak Çağatay Türkçesi ile yazılmış olan eserin dil hususiyetlerinden gerekli görülenler hakkında bilgi verilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Gönderilme Tarihi | 7 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 7 |