Many interpretations have been made on the famous couplet of Arpaemîni-zâde Sâmî, which is considered as a “müşkilât” and also known as an “example of ta’kîd”, from the time it was written until today. The couplet in question; Although there is no anomaly in the syntax, there is an ambiguity arising from the meaning structure and therefore it allows different connotations and interpretations. In the words of Talat Onay, the debate that has been going on for two hundred and fifty years is still up-to-date with new findings. Among these, the meaning given to “penbe-i mina” by M. Rûhî and Müderris-zâde Sa’dullâh ‘İzzet, who is also a poet, and therefore the interpretation they bring to the couplet, are clearly different from the others. In this article, the interpretation of Sa’dullâh ‘İzzet, which has not been scientifically published before, on the concept of penbe-i mina is discussed in a comparative way with other interpretations. It has become necessary to refer to other examples in classical poetry of the composition in question, which is seen to be interpreted very differently from each other. For this purpose, 150 divans from Turkish poetry and 75 divans from Persian poetry were examined. Based on the couplets reached as a result of this examination, the dreams formed around the phrase “penbe-i mina” in classical Turkish and Persian poetry have been identified and classified. In the light of the findings obtained in Classical Turkish and Persian poetry, the validity of previous opinions about the couplet was discussed.
Sa’dullâh ‘İzzet Arpaemîni-zâde Sâmî Şevket-i Buhârî Sabk-e Hindî penbe-i mînâ.
Arpaemîni-zâde Sâmî’nin “müşkilât”tan sayılan ve “ta’kîd örneği” olarak da nitelenen meşhur beyti üzerine, yazıldığı dönemden günümüze kadar birçok yorum yapılmıştır. Bahse konu olan beytin; sözdiziminde bir kuralsızlık olmasa da anlam yapısından kaynaklanan bir belirsizlik vardır ve bu sebeple farklı çağrışımlara ve yorumlara imkân vermektedir. Talat Onay’ın ifadesiyle iki yüz elli yıldır devam eden tartışma, yeni bulgularla güncelliğini korumaktadır. Bunlar arasında, M. Rûhî’nin ve kendisi de aynı zamanda şair olan Müderris-zâde Sa’dullâh ‘İzzet’in “penbe-i mînâ”ya verdikleri anlam ve dolayısıyla beyte getirdikleri yorum diğerlerinden bariz bir şekilde ayrılır. Bu makalede, daha önce ilmî neşri yapılmayan, Sa’dullâh ‘İzzet’in penbe-i mînâ kavramıyla ilgili yorumu aktarıldıktan sonra diğer yorumlarla mukayeseli bir şekilde ele alınmıştır. Birbirinden çok farklı yorumlandığı görülen söz konusu terkibin, klasik şiirdeki diğer örneklerine müracaat etme zarureti doğmuştur. Bu maksatla Türk şiirinden 150 divan, Fars şiirinden 75 divan taranmıştır. Tarama neticesinde ulaşılan beyitlere dayanarak, klasik Türk ve Fars şiirinde “penbe-i mînâ” tabiri etrafında oluşan hayallerin tespit ve tasnifi yapılmıştır. Klasik Türk ve Fars şiirinde elde edilen bulgular ışığında, beyit hakkında ortaya konulan önceki görüşlerin geçerliliği tartışılmıştır.
Sa’dullâh ‘İzzet Arpaemîni-zâde Sâmî Şevket-i Buhârî Sebk-i Hindî penbe-i mînâ.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2022 |
Gönderilme Tarihi | 5 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 8 |