Hüsn- i mutlak olan yüce yaratıcı, zâhirde ve bâtında zerreden küreye yarattığı her varlıkta onlara verdiği çeşitli özellikler sayesinde bilinmek istemiş ve âlemleri yaratmıştır. Hakk’ın isim ve sıfatlarıyla ezelden ebede tecelli edişi âlemin ve âdemin yaratılışındaki sır, İslâmî estetiğin şekillenmesinde önemli bir unsur olmuştur. Din, kadim zamanlardan beri sanatı şekillendirmiştir. Dolayısıyla ilahî kaynaktan beslenen Müslüman şairin ruh ve anlam dünyasını, hayal gücünün sınırlarını mensubu olduğu inanç sistemi belirlemiştir.
Estetik bağlamında Doğu ile Batı edebiyatında tabiattan ödünçleme noktasında paralellik olsa da özellikle tabiatı ele alışları, onu anlamlandırma ve sembolleştirme bakımından takınılan tavır birbirinden farklı olmuştur. Batı edebiyatında ödünçleme, doğrudan taklit etme şeklindeyken tasavvuf etkisinde şekillenen İslâmî edebiyatta tabiat daha çok bir müşahede aracı olmuş ve sanatçılar dini hassasiyetleri sebebiyle yansıtma yerine soyutlamayı tercih etmiştir. Dinin etkisiyle şekillenen şiir sanatı, kelimeler ve semboller aracılığıyla nesneler dünyasını yansıtmakla birlikte okuyucusunu tefekkür boyutunda gezdirmiştir.
Bu çalışmada Mimesis kavramının İslâm estetiğindeki algılanışı, Fuzûlî’nin Su Kasîdesi özelinde incelenmiş, şiirin anlam dünyasında ele alınışı değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda Batı sanatındaki yansıtma kuramının, İslâm inancının etkisiyle nasıl şekillendiği üzerinde durulmuştur.
The almighty creator, who is absolute, wanted to be known thanks to the various features he gave to every being he created, from an atom to a sphere and created the universes. The secret of the creation of the universe and humanity and the manifestation of God with His names and attributes from pre-eternity to post-eternity has been an important element in the shaping of Islamic aesthetics. Religion has shaped art since ancient times. Therefore, the spiritual and meaning world of the Muslim poet, the limits of his imagination, fed by the divine source, that it belongs.
In the context of aesthetics, although there are parallels in Eastern and Western literature especially in terms of their handling of nature, the attitude of explaining and embleming it, has been different from each other. Especially in terms of their handling of nature. While calque formation in Western literature is in the form of direct reflection, in Islamic literature, which is shaped under the influence of Sufism, nature has been more of a means of observation. Although the art of poetry reflects the world of objects through words and symbols, it has taken the reader in the dimension of contemplation.
In this study, the perception of the concept of mimesis in Islamic aesthetics has been examined in the context of Water Ode of Fuzûlî, the poem in the semantic world has been evaluated. İn this direction, how the reflection concept in Western art has been shaped by the effect of the Islamic belief is emphasized.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 9 |