As important as cooperation is for the continuity of communication, the existence of a common context, experiences and common knowledge between speakers is just as important. To ensure the fluency of the written or spoken text and to maintain communication between the speakers, the mutually presented information must be at the default level. This information, which requires prior acceptance between the parties to the communication, constitutes presuppositions. Although not as much as intuitions, which are an element of implicit meaning, presuppositions also serve as a part of this meaning field, but they also approach explicit meaning in terms of carrying traces in the surface structure. It is seen that two approaches, semantic and pragmatic, are adopted in the studies on presupposition. While the semantic approach follows the traces of linguistic markers, the pragmatic approach argues that presuppositional meanings should be extracted from the context.
Although a semantic approach is adopted in this study, the meanings provided by the utterances and determined by linguistic signifiers are also supported by the context. Based on intuitively generated utterances, the properties of presuppositions are listed as follows: negation and sustainability, consensuality, belonging to the speaker and appropriateness, indisputability and certainty, presenting superficial appearances, entailment content, non-focalisation, and referentiality. The linguistic elements that reflect all these features and support the presuppositional proposition presented by the speaker in the utterance are classified as morphological, lexical and syntactic markers. This study provides a basis for presenting the appearance of presuppositional markers in historical dialects of the Turkish language and literary texts (corpus-based) selected from different periods of Turkish.
Presupposition presupposition triggers semantics pragmatics.
İletişimin devamlılığı için iş birliği içerisinde olmak ne kadar önemliyse konuşurlar arasındaki ortak bağlamın, deneyimlerin ve genel geçer bilgilerin varlığı da bir o kadar önem taşımaktadır. Yazılı ya da sözlü metnin akıcılığı sağlayabilmek ve konuşurlar arasında iletişimi sürdürebilmek için karşılıklı sunulan bilginin varsayılan düzeyde olması gerekmektedir. İletişimin tarafları arasında ön kabul gerektiren bu bilgiler önvarsayımları oluşturmaktadır. Bir örtük anlam unsuru olan sezdirimler kadar olmasa da önvarsayımlar da bu anlam alanının bir parçası olarak görev yapmakla beraber yüzey yapıda da izler taşımaları bakımından açık anlama da yaklaşmaktadır. Önvarsayımla ilgili alanda yapılan çalışmalarda anlambilimsel ve edimbilimsel olmak üzere iki yaklaşımın benimsendiği görülmektedir. Anlambilimsel yaklaşım, dilsel işaretleyicilerin izlerini takip ederken edimbilimsel yaklaşım önvarsayımsal anlamların bağlamdan çıkarılması gerekliliğini savunmaktadır.
Bu çalışmada anlambilimsel yaklaşım benimsenmiş olmakla beraber sözcelerin sunduğu ve dilsel göstericilerle belirlenen anlamlar, bağlamla da desteklenmektedir. Sezgisel olarak üretilen sözcelere dayanarak önvarsayımların özellikleri şu şekilde sıralanmaktadır: olumsuzlama ve sürdürülebilirlik, uzlaşımsallık, konuşura aitlik ve uygunluk, tartışılmazlık ve kesinlik, yüzeysel görünümler sunma, gerektirme içeriği, odaksıl olmama, göndergesellik. Tüm bu özellikleri yansıtan ve konuşurun sözcesinde sunduğu önvarsayımsal önermeyi destekleyen dilsel unsurlar ise morfolojik, sözcüksel ve söz dizimsel göstericiler olarak sınıflandırılmaktadır. Bu çalışma, daha sonrasında yapılması amaçlanan önvarsayım göstericilerinin Türk dilinin tarihî lehçelerindeki ve Türkiye Türkçesinin farklı dönemlerinden seçilen edebi metinlerindeki (derlem tabanlı) görünümünü sunmak için bir zemin hazırlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 22 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 11 |