Bu makale minimalizmin edebiyatta ne olduğu, ne olmadığına odaklanmaktadır. Son zamanlarda popüler olan bu kavramın postmodern edebiyatta hele de alımlama estetiği ile daha iyi anlaşılacağı görüşünü içermektedir. “Az çoktur” tezi ile ortaya çıkmış minimalist sanatın ve edebiyatın Amerika’da oluşumundan dünya edebiyatında temsilcilerine kadar minimalist edebiyat sorgulaması yapmaktadır. Hemingway’ın “Buzdağı Teorisi” ile anlam kazanan minimalist edebiyatta asıl anlamın görünende değil görünmeyende, söylenende değil söylenmeyende olduğu dillendirilir. Minimalist edebiyatçıların metinlerde oluşturdukları boşluklar, çözülmesi gereken gizemler önem arzetmektedir. Okurun üretime ortak olması, onun aktif hale getirilmesi hedeflenmektedir. Söz ne kadar azalırsa, çağrışım o kadar çoğalır. Bunu sadece minimalist sanat değil alımlama estetiği de hedeflediğinden Wolfgang Iser’in öncülüğünü yaptığı bu akımın minimalist sanatla bağlantısı ele alınır. İkisinin hedefleri ve ortaklığı sunulur.
Minimalism Reception Aesthetics Sandra Berchtel Wolfgang Iser
Minimalism Reception Aesthetics Sandra Berchtel Wolfgang Iser
Minimalism Reception Aesthetics Sandra Berchtel Wolfgang Iser
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Alman Dili, Edebiyatı ve Kültürü |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial (CC BY-NC) 4.0 International License