Kadın köle anlamında kullanılan cariye ve cariyelik meselesi
çok eski dönemlerden beri var olan bir problemdi. Kur’an
inmeye başladığı dönemde de son derece yaygın bir şekilde uygulanıyordu.
Kur’an, cariyelik meselesini onaylamamış ama
dünya çapında yaygın bir sosyal problem olduğu içinde bir anda
kaldırmamıştır. Bir taraftan hür insanların köleleştirilmelerini
yasaklarken diğer taraftan da ortaya koymuş olduğu uygulamalarla
kölelik ve cariyeliği ortadan kaldırmayı amaçlamıştı.
Kur’an, insan yerine konulmadığı için evlenmeye dahi layık
görülmeyen cariyelere birçok haklar tanımıştır. Onlara güçlerinin
üzerinde görev verilmemesi ve dövülmemesi emretmiştir.
Ayrıca efendilerinin onları dışlamak yerine aileden birileri olarak
görerek yediklerinden yedirmelerini ve giydiklerinden giydirmelerini
istemistir.
Nikâh olmadan onlarla beraber olmayı yasaklamıs, onlarla
beraber olmak isteyenlere de nikâh yaparak beraber olmalarını
emretmiştir. Cariyelerle evlenmeyi bir ruhsat olarak kabul
etmiş ve hür kadınlarla evlenme imkânı olmayanlara tavsiye
etmiştir. Hür kadınlarda sınırsız sayıda kadınla evlenmek olmadığı
gibi cariyeler için de aynı kuralı koymuştur.
Bölüm | Araştırma Makaleleri / Research Articles |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2011 |
Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 18 |
K.S.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, elektronik ortamda yayınlanmaktadır.
ilahiyatdergi@ksu.edu.tr
Derginin Tarihçesi
Derginin Adı | ISNN | e-ISNN | Başlangıç Yılı |
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi | 1304-4524 | 2651-2637 | 2003 |