Takviye edici gıda (TEG) kullanımı, artan sağlık farkındalığına paralel olarak küresel düzeyde yaygınlaşmaktadır. Vitamin ve mineral gibi biyoaktif bileşenleri içeren TEG'ler, spesifik eksikliklerinin kompanzasyonu veya genel sağlık halinin optimizasyonu ile devamlılığı gibi potansiyel faydalar düşüncesiyle tüketilmekle birlikte, bilinçsiz ve kontrolsüz kullanım durumunda ciddi riskler barındırmaktadır. Bu risklerin tetikleyicileri arasında olası ilaç etkileşimleri, standardizasyon ve kalite kontrol yetersizlikleri, advers olay, toksisite ve kontaminasyon olasılığı bulunmaktadır. TEG'lerin farmakolojik bir tedavi modalitesi olmadığı, hastalıkların tedavi kalıbında öncelikli yer almadıkları ve konvansiyonel bir diyetin ikamesi olarak kabul edilemeyeceği hususu göz ardı edilmektedir. Akılcı ilaç kullanımı (AİK) prensiplerinin TEG kullanım pratiğine entegrasyonu, hasta güvenliğinin sürekliliği açısından gereklidir. Dolayısıyla, tüketicilerin TEG kullanımı noktasında algı ve bilgi düzeylerinin geliştirilmesi, rasyonel kullanım kararlarında hekimin mevcudiyeti, bilimsel kanıta dayalı güvenilir bilgi kaynaklarına erişimin temini, düzenleyici otoriteler tarafından etkin denetim ve farmakovijilans sistemlerinin işlevselliği kritik öneme sahiptir. Bu derlemenin amacı, TEG'lerin farklı ülkelerdeki düzenleme ve uygulamalarını karşılaştırmalı olarak ele almak, TEG'lerin potansiyel endikasyonlarını, olası yarar ve risklerini değerlendirmek ve bu ürünlerin AİK ilkeleri doğrultusunda nasıl konumlandırılması gerektiğine dair güncel literatür ışığında bir bakış açısı sunmaktır.
Akılcı İlaç Kullanımı Diyet Takviyeleri Gıda Mevzuatı Takviye Edici Gıda
The use of dietary supplements (DS) is becoming widespread at the global level in parallel with increasing health awareness. DS, containing bioactive components such as vitamins and minerals, are consumed with the consideration of potential benefits like compensation for specific deficiencies or the optimization and maintenance of general health status; however, they pose serious risks in cases of uninformed and uncontrolled use. Contributing factors to these risks include potential drug interactions, deficiencies in standardization and quality control, adverse events, toxicity, and contamination. The fact that DS is not a pharmacological treatment modality, does not hold a primary place in disease treatment regimens, and cannot be considered a substitute for a conventional diet is often overlooked. Integration of rational drug use (RDU) principles into DS usage practice is essential for continued patient safety. Therefore, improving consumers' perception and knowledge levels regarding the use of DS, the involvement of physicians in rational use decisions, ensuring access to reliable, evidence-based information sources, effective supervision by regulatory authorities, and the functionality of pharmacovigilance systems are of critical importance. This review aims to comparatively address the regulation and implementation of TEGs in different countries, to assess the potential indications, possible benefits, and risks of TEGs, and to provide a perspective on how these products should be positioned in line with RDU principles in light of current literature.
Dietary Supplements Drug Utilization Food Legislation Rational Drug Use
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Sağlık Hizmetleri ve Sistemleri (Diğer) |
| Bölüm | Derlemeler |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 21 Temmuz 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 21 Temmuz 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 3 Haziran 2025 |
| Kabul Tarihi | 12 Haziran 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 20 Sayı: 2 |