Sosyal bilimsel araştırmaların merkezi konumunda yer alması dolayısıyla çok önemli bir yere sahip olan etik, araştırmaların her bir aşamasında ilişkili bilimsel disiplinin belirlediği kodlarla birlikte bizzat araştırmacı tarafından dinamik bir biçimde dikkate alınması gereken bir boyutu ortaya koyar. Etik, sosyal gerçekliğin doğası gereği bağlamsallığın göz önünde bulundurulduğu, felsefi köklerinin canlı tutulduğu bir faaliyet alanıyla ilişkilendirilmelidir. Bu bağlamda etik boyut, kavramın tam anlamıyla işaret ettiği uygun, zararsız olanın hedeflendiği bir ilerleyişte, belirlenmiş etik kodların rehberliğinde ve bu kodların birebir dikkate alındığı ancak aynı zamanda araştırmacının kendisini çok yönlü bir sorgulama eylemine yönelten bir çerçevede kavranmalıdır. Bu yaklaşım, etiği sıklıkla görüldüğü üzere araştırmanın teknik bir boyutu olmaktan çıkaracaktır. Bu bakış açısı, durağan olmayan ve farklı katmanlara sahip sosyal gerçekliği hem tam anlamıyla kavramak hem sosyal gerçekliğin üreticisi olan bireyler ve toplulukların herhangi bir zarara maruz kalmamasını sağlamak açısından önemli olduğu gibi doğru yöntemin ne olması ve nasıl işlemesi gerektiğine de ışık tutar. Özellikle feminist araştırmalar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve bağlantılı olarak farklı tipteki eşitsizlik hallerine odaklanmaları ve aynı zamanda dönüşümü hedeflemeleri dolayısıyla etik boyut açısından yeni bir alan açar. Bu alan, feminist araştırmalarda etiğin hayati bir önemi olduğunu ortaya koyduğu gibi özellikle saha çalışması aşamasında etiğe yönelik yeni sorular üretmek açısından dikkate alınmalıdır. Araştırma katılımcılarının sesinin tam anlamıyla, öznelliklerinin ve kendilerini kuşatan hegemonik yapının çözümlenerek duyulabilmesi ancak etiğin tüm boyutlarının göz önünde bulundurulmasıyla mümkün olabilir. Bu anlamda, feminist araştırmalarda etik boyutun kazandırdığı dönüştürücü perspektif, çeşitli ihlalleri önlemesinin dışında toplumsal gerçekliğin farklı katmanlarını açığa çıkarması dolayısıyla feminist yaklaşımının özüyle birebir ilişkilidir.
Bu bakış açısı, durağan olmayan ve farklı katmanlara sahip sosyal gerçekliği hem tam anlamıyla kavramak hem sosyal gerçekliğin üreticisi olan bireyler ve toplulukların herhangi bir zarara maruz kalmamasını sağlamak açısından önemli olduğu gibi doğru yöntemin ne olması ve nasıl işlemesi gerektiğine de ışık tutar. Özellikle feminist araştırmalar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve bağlantılı olarak farklı tipteki eşitsizlik hallerine odaklanmaları ve aynı zamanda dönüşümü hedeflemeleri dolayısıyla etik boyut açısından yeni bir alan açar. Bu alan, feminist araştırmalarda etiğin hayati bir önemi olduğunu ortaya koyduğu gibi özellikle saha çalışması aşamasında etiğe yönelik yeni sorular üretmek açısından dikkate alınması gereken bir alandır. Araştırma katılımcılarının sesinin tam anlamıyla, öznelliklerinin ve kendilerini kuşatan hegemonik yapının çözümlenerek duyulabilmesi ancak etiğin tüm boyutlarıyla dikkate alınmasıyla mümkün olabilir. Bu anlamda, feminist araştırmalarda etik boyutun kazandırdığı dönüştürücü perspektif, çeşitli ihlalleri önlemesinin dışında toplumsal gerçekliğin farklı katmanlarını açığa çıkarması dolayısıyla feminist yaklaşımının özüyle birebir ilişkilidir.
Ethics occupies a crucial position in social scientific research. It must be considered dynamically by the researcher at each stage of the scientific research process, in conjunction with the ethical codes established by the relevant scientific discipline. Ethics should be associated with a field of activity in which contextually is taken into account due to the nature of social reality its philosophical roots are kept alive. In this context, the ethical dimension should be comprehended in a progress that aims for the appropriate, harmless, which the concept literally points to, under the guidance of the determined ethical codes and in a framework that takes these codes into account one-to-one, but at the same time directs the researcher to a multi-faceted questioning action. This would render ethics a less technical aspect of research, as it is frequently perceived to be. This perspective is important in terms of both fully grasping the social reality, which is not static and has different layers, and ensuring that individuals and communities, who are the producers of social reality, are not exposed to any harm, as well as shedding light on what the right method should be and how it should work. Feminist research, in particular, introduces a new field in terms of the ethical dimension, as it focuses on gender inequality and the various forms of inequality and at the same time aims at transformation. It demonstrates the significance of ethics in feminist research and represents an area to be given due consideration with regard to the generation of new questions pertaining to ethics, particularly during the fieldwork. It is only possible for the voices of research participants to be fully heard by analysing their subjectivity and the hegemonic structure surrounding them if all dimensions of ethics are taken into consideration. The transformative perspective of ethics is directly related to the essence of the feminist approach, as it prevents various violations and reveals different layers of social reality.
This perspective is vital both to fully grasp the social reality, which is not static and comprises different layers, and to ensure that individuals and communities, the primary agents of social reality, are not subjected to any harm, illuminating the optimal methodology and its operational principles. Feminist research introduces a novel ethical dimension, concentrating on gender inequality and the various forms of inequality associated with it, while simultaneously striving for transformation. It demonstrates the significance of ethics in feminist research and represents an area to be given due consideration with regard to the generation of new questions pertaining to ethics, particularly during the fieldwork. In order to ascertain the full voice of the research participants, their subjectivity and the hegemonic structure surrounding them must be analysed considering all dimensions. The transformative perspective of ethics is directly related to the essence of the feminist approach, as it prevents various violations and reveals different layers of social reality.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 2 |
Dergide yayımlanan tüm çalışmalar, kamu ve tüzel kişilerce, gerekli atıflar verilmek koşuluyla kullanıma açık olup dergide yayımlanmış çalışmaların tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.