Bu yazıyı yazarken çelişkili, karmaşık, ikilemler içeren durumları tanımlamanın ve açıklamanın zorluklarını yaşıyorum. Eğitim Yönetimi Dergisinin ilk sayısını (Kış 1995), sizlere ulaştırmış olmanın, dönütlerini alabilmenin mutluluğunu yaşarken, başka iletişim kanallarından Prof. Dr. Yahya Kemal Kaya ile Bahir Sorguç`un ölüm haberlerini almak, bilinen iki evrensel olguyu, sevinç ile acıyı birlikte yaşamayı gerektiriyor. Aslında insan olarak bunu kanıksamış, alışmış olmamız gerek. Çünkü yaşam, sevinçlerin ve acılann ardarda dizilişinden oluşan bir süreçten başka nedir ki? Bu iki ölüm haberini böyle yoaımlayıp, iletmek, paylaşmak, yaşamak, istiyorum sizlerle. Hiç kuşkusuz sevinçlerle acıların birlikteliğini, onlarla yaşamanın zorunluluğunu kabullenirsek, ikilemli ortamlarda karmaşık düşünce ve duygularımızı ussal bir sıralamaya yöneltdiğimizde zihinsel çabalarımızın önüne önemli kolaylıklar koyuyoruz demektir. Ölümü, yaşamın mutlak gerçekliği olarak algılamak, gerçeklerimizi sıralarken onu her zaman algılayabileceğimiz bir yere yerleştirmemizi gerektiriyor. Bu aşamada gösterebileceğimiz anlamlı davranış, Yahya Kemal Kaya ve Bahir Sorguç için dua etmektir. Eğitim Yönetimi dergisi çevresindekiler, onları saygı ve rahmetle anıyorlar. Dergimizin ilk sayısı için gelen yoğun istemi tümüyle karşılayamadığımız »Çin özür diliyorum. İlk sayıdan elimizde sadece bir örnek kaldı. Bazı yerlerde fotokopi ile çoğaltığının duyumunu almak bizim için hem öğretici hem de yönlendirici oldu. Daha önce, eğitim yönetimi alanında bu amaç ve içerikte bir yayına bu denli yoğun ilgi olacağını kestireme-diğimizi kabullenmek istiyorum. Uygulama ile akademik alanı gereğince tarayıp, yeterince değerlendiremediğimiz çıkıyor ortaya. Bu aşamada baskı sayısını % 50 artırmak gerekliliğini duyduk. Ayrıca dağıtım alanının sanıldığı gibi salt eğitim kesimi ile sınırlı kalmayacağı da anlaşıldı. Hedef kitlemizi daha farklı ve geniş tasarlamak zorunluluğu, derginin sayfalarını yabancı dilde yazılmış makalelere de açmayı gerektirdi. Bu amaçla, Türkiye`de eğitim yönetimi alanının kurucularından, seçkin eğitim bilimci Prof. Dr. Ziya Bursalıoğlu`nun Yahya Kemal Kaya`nın anısına sunduğu, İngilizce bir makaleyi bu sayıda yayınlamaktan kıvanç ve onur duyuyorum. Anılan çalışma, yaklaşık on beş yıllık yansız bir yaşantının, gözlemin, izlemenin, titiz, özenli, seçici taramanın ürünüdür; her düzeydeki ilgililerin ve yetkililerin Türkiye`de yükseköğretimin son çeyrek yüzyılını çözümlemek, anlamak ve yorumlamalarına kaynaklı edecek bir çalışma olduğuna ilişkin yargılarımıza katılacağınızı umarım Hangi alanda olursa olsun, gelişmek, bir durumdan göreceli olarak daha ileri bir konuma geçmeyi anlatır. Türkiye`de eğitim yönetimi alanında ulaşılan bilgi birikimi, eğitim yöneticiliğinin meslek olarak hizmet öncesi eğitimi için yeterli düzeye ulaşmıştır. Bu sonucu, alanda çalışan eğitimcilere, eğitim yöneticileri ve araştırmacılara borçlu olduğumuz söylenebilir. Bu nedenle eğitim yönetimi alanında çalışanların emeklen ne gösterilen ilgi ve saygı onların ölümü ile sona ermemelidir. Onların eğitim yönetimi alanının gelişmesine olan katkılarının değerlendirilin sürecine, günlük yaşamın kaygılarının, çıkar ilişkilerinin gölgesi düşmemelidir. Ölüm, Onlara olan ilgilerimizin ve saygılarımızın daha hit pekişmesi, en azından başlamasına vesile olmalıdır. Alanda çalışanların uygulama sonuçlarını yansıtan yazılarını olanaklın ölçüsünde yayınlamaktaki özel istekliliğimiz sezinlenmektedir. Ancak uygulamacı meslekteşlarımız "işlerden", "yapmaktan", "koşuşturmaktan yazmaya fırsat bulamıyorlar sanırım. Ramazan bayramı öncesinde 1150" eğitim yöneticisi ve deneticisine bir mesaj gönderdim. Doğrudan ve do-laylı tepki verenlerin oranı sadece % 20`dir. Başarılarımız, bilgilerimiz sadece başkalarına iletebildiklerimizclen ibaret-tir. Hepimizin birbirimizden öğreneceği çok şey var. Daha bir yoğun, daha bir coşkulu yazışmanın beklentisi ile Kurban Bayramınızı kutlar, birlikte ulaştığımız başarılarımızı, kıvanç ve üzüntüleri paylaşmak isterim Saygılarımla Dr. Aytaç Açıkalın
Bu yazıyı yazarken çelişkili, karmaşık, ikilemler içeren durumları tanımlamanın ve açıklamanın zorluklarını yaşıyorum. Eğitim Yönetimi Dergisinin ilk sayısını (Kış 1995), sizlere ulaştırmış olmanın, dönütlerini alabilmenin mutluluğunu yaşarken, başka iletişim kanallarından Prof. Dr. Yahya Kemal Kaya ile Bahir Sorguç`un ölüm haberlerini almak, bilinen iki evrensel olguyu, sevinç ile acıyı birlikte yaşamayı gerektiriyor. Aslında insan olarak bunu kanıksamış, alışmış olmamız gerek. Çünkü yaşam, sevinçlerin ve acılann ardarda dizilişinden oluşan bir süreçten başka nedir ki? Bu iki ölüm haberini böyle yoaımlayıp, iletmek, paylaşmak, yaşamak, istiyorum sizlerle. Hiç kuşkusuz sevinçlerle acıların birlikteliğini, onlarla yaşamanın zorunluluğunu kabullenirsek, ikilemli ortamlarda karmaşık düşünce ve duygularımızı ussal bir sıralamaya yöneltdiğimizde zihinsel çabalarımızın önüne önemli kolaylıklar koyuyoruz demektir. Ölümü, yaşamın mutlak gerçekliği olarak algılamak, gerçeklerimizi sıralarken onu her zaman algılayabileceğimiz bir yere yerleştirmemizi gerektiriyor. Bu aşamada gösterebileceğimiz anlamlı davranış, Yahya Kemal Kaya ve Bahir Sorguç için dua etmektir. Eğitim Yönetimi dergisi çevresindekiler, onları saygı ve rahmetle anıyorlar. Dergimizin ilk sayısı için gelen yoğun istemi tümüyle karşılayamadığımız »Çin özür diliyorum. İlk sayıdan elimizde sadece bir örnek kaldı. Bazı yerlerde fotokopi ile çoğaltığının duyumunu almak bizim için hem öğretici hem de yönlendirici oldu. Daha önce, eğitim yönetimi alanında bu amaç ve içerikte bir yayına bu denli yoğun ilgi olacağını kestireme-diğimizi kabullenmek istiyorum. Uygulama ile akademik alanı gereğince tarayıp, yeterince değerlendiremediğimiz çıkıyor ortaya. Bu aşamada baskı sayısını % 50 artırmak gerekliliğini duyduk. Ayrıca dağıtım alanının sanıldığı gibi salt eğitim kesimi ile sınırlı kalmayacağı da anlaşıldı. Hedef kitlemizi daha farklı ve geniş tasarlamak zorunluluğu, derginin sayfalarını yabancı dilde yazılmış makalelere de açmayı gerektirdi. Bu amaçla, Türkiye`de eğitim yönetimi alanının kurucularından, seçkin eğitim bilimci Prof. Dr. Ziya Bursalıoğlu`nun Yahya Kemal Kaya`nın anısına sunduğu, İngilizce bir makaleyi bu sayıda yayınlamaktan kıvanç ve onur duyuyorum. Anılan çalışma, yaklaşık on beş yıllık yansız bir yaşantının, gözlemin, izlemenin, titiz, özenli, seçici taramanın ürünüdür; her düzeydeki ilgililerin ve yetkililerin Türkiye`de yükseköğretimin son çeyrek yüzyılını çözümlemek, anlamak ve yorumlamalarına kaynaklı edecek bir çalışma olduğuna ilişkin yargılarımıza katılacağınızı umarım Hangi alanda olursa olsun, gelişmek, bir durumdan göreceli olarak daha ileri bir konuma geçmeyi anlatır. Türkiye`de eğitim yönetimi alanında ulaşılan bilgi birikimi, eğitim yöneticiliğinin meslek olarak hizmet öncesi eğitimi için yeterli düzeye ulaşmıştır. Bu sonucu, alanda çalışan eğitimcilere, eğitim yöneticileri ve araştırmacılara borçlu olduğumuz söylenebilir. Bu nedenle eğitim yönetimi alanında çalışanların emeklen ne gösterilen ilgi ve saygı onların ölümü ile sona ermemelidir. Onların eğitim yönetimi alanının gelişmesine olan katkılarının değerlendirilin sürecine, günlük yaşamın kaygılarının, çıkar ilişkilerinin gölgesi düşmemelidir. Ölüm, Onlara olan ilgilerimizin ve saygılarımızın daha hit pekişmesi, en azından başlamasına vesile olmalıdır. Alanda çalışanların uygulama sonuçlarını yansıtan yazılarını olanaklın ölçüsünde yayınlamaktaki özel istekliliğimiz sezinlenmektedir. Ancak uygulamacı meslekteşlarımız "işlerden", "yapmaktan", "koşuşturmaktan yazmaya fırsat bulamıyorlar sanırım. Ramazan bayramı öncesinde 1150" eğitim yöneticisi ve deneticisine bir mesaj gönderdim. Doğrudan ve do-laylı tepki verenlerin oranı sadece % 20`dir. Başarılarımız, bilgilerimiz sadece başkalarına iletebildiklerimizclen ibaret-tir. Hepimizin birbirimizden öğreneceği çok şey var. Daha bir yoğun, daha bir coşkulu yazışmanın beklentisi ile Kurban Bayramınızı kutlar, birlikte ulaştığımız başarılarımızı, kıvanç ve üzüntüleri paylaşmak isterim Saygılarımla Dr. Aytaç Açıkalın
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 1995 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1995 Cilt: 2 Sayı: 2 |