Bid‘at kavramı, İslam literatürüne asr-ı saâdet döneminden itibaren girmiştir. Aktüelliğini neredeyse hiç kaybetmeden günümüze kadar gelmiştir. İslam Tarihi boyunca İslam’ı tecdid ve ıslah çalışmalarının gözbebeği olan bid‘at kavramı, bu ıslah ve tecdid hareketi etrafında toplanan grupların kullandıkları en önemli materyaldir. Bid‘at kavramının etkin bir şekilde varlığını devam ettirmesinin bazı sebepleri ise İslam topraklarının büyümesiyle farklı kültürlerle olan etkileşimler, geleneksel ve kültürel etmenler, önceki şeriatlarla alakalı bazı uygulamalardır. Tarih boyunca bid‘at kavramının karşısında hep sünnet olmuş ve birbirine zıt iki kavram haline gelmiştir. Her dönem varlığını hissettiren bu kavram genellikle toplumların bozulup dinden uzaklaştığı dönemlerde varlığını daha çok hissettirmiştir. Bid‘at kavramı ve bu kavram etrafında birleşen gruplar, dinin aslına dönüşünün ancak bid‘atları terk ederek olacağını savunmuşlar ve bu yolda mücadeleler vermişlerdir. Bu asla dönüşün ise Peygamber’in (sav) sünneti ve selef-i salihînin çizdiği yolla olacağını belirtmişlerdir. Bu amaçla tarihin her döneminde bid‘atla mücadele eden gruplar misyonlarının sadece insanları ıslah ve ihya etmek olduğunu ileri sürmüşlerdir. Biz de bu makalemizde bid‘at konusuna karşı hassaslığıyla bilinen Vehhâbîliğin bid‘at kavramına bakış açısını ve dini bid‘atlardan arındırmak için yaptıklarını inceleyeceğiz. Bu çerçevede birinci bölümde Muhammed b. Abdülvehhâb’ın ve onun izinden giden takipçilerinin bid‘at anlayışına değineceğiz. İkinci bölümde ise Vehhâbîler tarafından bid‘at olarak kabul edilen konular, davranışlar, durumlar hakkında bilgi verip, dini bid‘atlardan arındırmak adına neler yaptıklarına değineceğiz.
İslam Mezhepleri Tarihi Vehhâbîlik Muhammed b. Abdülvehhâb Bid’at Islah ve İhya Sünnet Şirk.
The concept of bid’ah has entered the Islamic literature since the era of bliss. It has survived to the present day almost without losing its actuality and will undoubtedly continue to exist from now on. The concept of bid’ah, which has been the apple of the eye of Islamic renewal and reform studies throughout the history of Islam, is the most important material used by the groups gathered around this reformation and renewal movement. Some of the reasons why the concept of bid’ah continues to exist effectively are the interactions with different cultures with the growth of Islamic lands, traditional and cultural factors, and some practices related to previous sharias. Throughout history, sunnah has always been opposite the concept of bid’ah and they have become two opposite concepts to each other. This concept, which makes its presence felt in every period, generally made its presence felt more in periods when societies deteriorated and moved away from religion. The concept of bid’ah and the groups united around this concept have argued that the return of religion to its origin can only be achieved by abandoning bid‘ahs, and they struggled on this path. They stated that this return to the original will be based on the Sunnah of the Prophet (sav) and the way drawn by the al-salaf al-sālih. For this purpose, groups that have fought against bid’ah in every period of history consider themselves as salafī and claimed that their mission is only to reform and revive people. In this article, we will examine the perspective of Wahhabism, which emerged as an example of this situation, on the concept of bi’dah and what it did to purify religion from bid'ah. In this context, in the first chapter of the introduction, we will touch to the bid’ah understanding of Muḥammad ʿAbd al-Wahhāb and his followers. In the second part, we will give information about the subjects, behaviors and situations that are accepted as bid’ah by Wahhābis and we will talk about what they did in order to purify from the religion of bid’ahs.
History of Islamic Sects Muḥammad ʿAbd al-Wahhāb Wahhābism Bid’ah Islah and Ihya Sunnah Shirk
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 6 Sayı: 1 |
Kastamonu İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf 4.0 International License (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.