19. yüzyıl, Divan edebiyatını besleyen pınarların kuruduğu ve Türk edebiyatının yüzünü Batı’ya çevirdiği bir dönemdir. Bu yüzyılda şairler, zamanlarının sosyal ve siyasi değişimlerine duyarlı bir şekilde eserlerini şekillendirmiştir. Bu popülariteye karşın Divan edebiyatı geleneğini sürdürme gayretine sahip şairler de bulunmaktadır. Encümen-i Şu’arâ Meclisi üyelerinden olan Eşref Paşa da bu şairlerden biridir. Eşref Paşa, çeşitli devlet kademelerinde görev almış, divan sahibi bir şahsiyettir. Kaside ve mersiye yazmada başarılı olan şairin ekseriyetle sanatında dikkate değer bir orijinallik bulunmadığı da kaynaklarda geçmektedir. Divanını 1861 yılında kaleme alan Eşref Paşa, çalışmaya konu olan risaleyi 1888 yılında nazmetmiştir. Dolayısıyla şairin divanında, risaledeki şiirleri bulunmamaktadır. Çalışmada, risaledeki şiirlerin muhtevası, dil ve üslup özellikleri incelenmiş ve bu risaledeki şiirlerin Divan’daki şiirlerle örtüştüğü görülmüştür. Çalışmaya konu olan risalede bir kaside, bir mersiye, bir Arapça nakarat, iki de Farsça beyit bulunmaktadır. Şairlerin biyografilerinin tekmil bir hâle getirilebilmesi için onlara ait olan bütün şiirleri ortaya çıkarmak önemli bir husustur. Örneğin Eşref Paşa’nın Divan’ında Arapça ya da Farsça herhangi bir manzume bulunmamasına karşın bu risalede Arapça ve Farsça yazılmış şiir parçaları bulunmaktadır. Bu çalışmada Eşref Paşa’nın Divan’ında bulunmayan şiirler ortaya konulmuştur. Şiirler, T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde Ferik Eşref Paşa adına kayıtlı olan bir risalededir.
The 19th century is a century when the springs that fed Divan literature dried up and Turkish literature turned its face to the West. In this century, poets shaped their works in a way that was sensitive to the social and political changes of their time. Despite this popularity, there are also poets who strive to continue the tradition of Divan literature. Eşref Pasha, one of the members of the Encümen-i Şu'arâ council, is one of these poets. Eşref Pasha is a prominent figure who served at various government levels. It is also stated in the sources that the poet, who was successful in writing odes and elegies, generally lacked any remarkable originality in his art. Eşref Pasha, who published his divan in 1861, compiled the treatise that is the subject of the study in 1888. Therefore, the poems in the treatise are not included in the poet's Divan. The content, language and style characteristics of the poems in the treatise were examined and it was seen that the poems in this treatise overlap with the poems in the Divan. The treatise that is the subject of the study contains an ode, an elegy, an Arabic refrain and two Persian couplets. In order to complete the biographies of poets, it is important to reveal all their poems. For example, although there are no verse pieces in Arabic or Persian in Pasha's Divan, there are poems written in Arabic and Persian in this treatise. In this study, poems that are not found in Eşref Pasha's Divan are presented. Poems, there is a treatise registered in the name of Ferik Eşref Pasha in the Prime Ministry Ottoman Archives.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Derleme Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |