This study comprises Fatima Mernissi's discourse analyses on the Islamic ethos and examines how these narratives can be traced in history, providing an archaeological method of research. It explains the conditions under which Islamic normative attitudes, which are replicated through ancient narratives like 1001 Nights Tales, Hosrev and Shirin, Kerem and Asli, become effective. Mernissi challenges the mindset of Western Orientalists' understanding through her observations on the Islamic Middle East in Moroccan culture. The Islamic Middle East, with harem nights and concubines, has always been an element of fantasy for Westerners. However, when the harems are reconsidered through Mernissi's analyses, far beyond what is assumed, harems were a field of exchange where women were not passive but active agents displaying various forms of resistance. The Islamic Middle East defines male-female dynamics with reference to the holy book, the Qur'an, and hadiths of Islam while maintaining its close contact with modernity. Mernissi highlights the search for power resources within the context of gender roles by both men and women in their engagement with modernity. This study examines Mernissi's Scheherazade Goes West: Different Cultures, Different Harems through her arguments on how Scheherazade, the character of 1001 Nights Tales, is instrumentalised to reproduce Islamic normative attitudes in the context of gender roles.
Orthodox Islam narrative romanticism symbolic violence gender
The seeds of this study were sown in the Anthropology of Religion course I took in the Department of Anthropology at the Faculty of Language and History-Geography, in the fall of 2021-2022. Within the polyphonic discussion environment created by Halil Çağlar Enneli, two or three weeks of reading and discussions on Mernissi with my classmates inspired me to write this article today. I would like to thank Dr. Enneli, who wishes to integrate all kinds of opinions in his lectures, pushes his students out of the conventional habitus, and encourages them to think. In other words, he is one of the horseflies of his faculty. I am grateful to Sebahat Gökçe Ağbaş, my life compan-ion and colleague, for her support. Without her, you would probably be reading someone else's article right now. Finally, I would like to extend my sincere love and thanks to my friends Hakan Mutlu, Sibel Önal, Tuba Atay, Serkan Bulut, Büşra Karataş, and Kaan Ürker, whom I met in our journal club we established under the Anthropology Club at the same faculty. and which has been going on for three years. Their friendship has given me both a profound academic background and a spiritual refuge. I wish for us many more times to say Fukoo together.
Bu çalışma, 1001 Gece Masalları, Hüsrev ve Şirin, Kerem ile Aslı gibi kadim anlatılar üzerinden yeniden üretilen İslami normatif tutumların, hangi koşullar bağlamında işlerlik kazandığını bizlere anlatan Fatima Mernissi’nin hem İslami ethos üzerine söylem analizlerini, hem de bir çeşit arkeolojik kazı edasıyla, bu anlatıların izinin tarihte nasıl sürülebileceğine dair örnekler içermektedir. Mernissi, Fas kültürü üzerinden İslami Ortadoğu’ya dair genelleyici gözlemleriyle, Batılı oryantalistlerin şark anlayışlarına meydan okumaktadır. İslami Ortadoğu, harem geceleriyle ve cariyeleriyle Batılılar için hep bir fantezi unsuru olmuştur. Fakat tarihsel süreçte, haremlerin, Mernissi’nin analizleri üzerinden tekrar düşünüldüğünde, sanılanın çok ötesinde, alan içindeki faillikleri açısından kadınların pasif değil, aktif olarak var oldukları ve çeşitli direniş biçimlerini de içeren bir mübadele alanı olduğunu görmekteyiz. İslami Ortadoğu, erkek-kadın dinamiklerini bir yandan İslam’ın kutsal kitabından ve hadislerinden referans alarak formalize ederken, bir yandan da sosyal coğrafyasının gereği, modernite ile dirsek temasını kesmemektedir. Mernissi, modernite ile kurulan bu ilişkide, kadının ve erkeğin, toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında kendi güç alanlarını yeniden-üreten kaynakların arayışında olduklarından bahseder ve yukarıdaki kadim anlatıların, erkek cinsiyeti lehine kadınlar üzerindeki tahakkümde nasıl araçsallaştırıldıklarını gözler önüne serer. Bu çalışmada Mernissi’nin Haremden Kaçan Şehrazat eserinde ele alınan 1001 Gece Masalları’nın karakteri Şehrazat’ın nasıl toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında İslami normatif tutumları yeniden üretmek adına araçsallaştırıldığı, Mernissi’nin argümanları üzerinden ele alınmıştır.
Ortodoks İslam anlatı romantizm sembolik şiddet toplumsal cinsiyet
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Edebiyat Sosyolojisi, Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 26 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 19 |