1913 yılında yayınlanan D.H. Lawrence’ın Oğullar ve Sevgililer romanı İngiliz Edebiyatının klasiklerinden biridir. Roman, Morel ailesinin yaşam mücadelelerini ve ekonomik sorunlarını, aile üyeleri arasındaki karmaşık ilişkilere odaklanarak anlatmaktadır. Freud’un psikoanalitik teorilerinin, özellikle de Oedipus Kompleksinin, roman üzerinde etkisi ile alakalı pek çok eleştirel makale ve tez yazılmıştır. Ancak, romanda Freud tarafından ortaya konulan Madonna-fahişe sendromunun etkisi ile ilgili çok fazla eleştirel metin yazılmamıştır. Dominant söylemler tarafından yazılan edebi eserlerde kadın karakter rollerinin ikili bir şekilde tasvir edilmesi antik çağlardan beri süregelen bir yazım şekli olmuştur. Annesi ile olan yakın ilişkileri ve ailesindeki var olan sıkıntılardan dolayı acı çeken ana karakter, Paul, karşı cinsle sağlıklı bir ilişki kurma konusunda kendini özgür hissedemez. Paul, roman boyunca yakın ilişki kurduğu Miriam ve Clara arasında duygusal anlamda gidip gelir; ancak ikisi de "şefkat" ve "cinsel" ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamaz. Romanda, Miriam ruhani ve şefkat dolu Meryem Ana figürü olarak betimlenirken, Clara ise cinselliğini ön olanda tutan ve ana karakteri bu yönüyle tatmin etmeye çalışan madun kadın olarak tasvir edilmiştir. Bu çalışma, Oğullar ve Sevgililer (1913) romanındaki ana kahramanın iki kadın karakterle olan yakın ilişkisinde Madonna-fahişe sendromunun nasıl yaşadığını incelemeyi amaçlamaktadır.
Madonna-fahişe Sendromu Oğullar ve Sevgililer S. Freud cinsiyet rolleri saflık ve cinsellik
Published in 1913, D.H. Lawrence’s Sons and Lovers is one of the classics of English Literature. It narrates the struggles and economic problems of the Morel family, particularly focusing on the complex relationships among the members. Several critical analyses and theses have extensively examined the influence of Freudian psychoanalytical theories, particularly the Oedipus Complex, on the novel. However, not much critical attention has been directed towards the Madonna-whore complex, a conceptual framework articulated by Sigmund Freud and further elaborated upon by feminist scholars. The dichotomous portrayal of women characters in fictional texts by the dominant discourses has been a longstanding concern since ancient times. As the sufferer from mother-complex, the protagonist, Paul cannot feel free himself to find a healthy mutual relationship with the opposite sex due to childhood frustrations in his family. Throughout the novel, Paul vacillates between Miriam and Clara; however, neither can satisfy his “affectionate” and “emotional” needs fully, so he cannot get intimacy with a girl who is either entirely a virginal Madonna or a sinful whore. In the novel, Miriam is portrayed as the embodiment of Mary-like figure, representing purity and affection; on the other hand, Clara assumes the role of a whore figure that satisfies the sensual feelings of the protagonist. This study aims to examine how the Madonna-whore dichotomy has been prevalent during the protagonist’s intimate relationship with the two female characters in Sons and Lovers (1913).
The Madonna-whore Complex Sons and Lovers S. Freud gender roles purity and sensuality
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İngiliz ve İrlanda Dili, Edebiyatı ve Kültürü |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 5 Mart 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 10 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Şubat 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 20 |