Türk halk edebiyatı Orta Çağ’da İslam dininin yaygınlaşması sonucunda irfani değerler kazanmaya başladı. 13. yüzyıldan başlayarak Horasan erenleri aracılığıyla Türkistan coğrafyasından Kafkaslara ve Anadolu’ya kadar gelen tasavvufi ve irfani akımlar edebiyat, kültür ve sanat alanında kendini belirgin olarak göstermekteydi. Ozan, bahşı veya âşık olarak adlandırılan sanatkârlar adeta bir hoşgörü elçisi olarak geleneksel sanatla İslami değerleri sentez etmekte ve geniş kitlelere terennüm etmekteydiler. Özellikle Alevi-Bektaşi tarikatları ve tekkeleri etrafında birleşen bu sanatkârlar 16. yüzyıldan başlayarak etkin bir şekilde Türk kültür ve sanat alanında, Türk âşık edebiyatının gelişiminde irfan yolculuklarını devam ettirmişlerdir. 19. yüzyıla kadar gelişim süreci yaşayan âşıklık geleneği bu dönemde sanat alanında en değerli eserlerini veren gelenek halini almıştı. Bu makalede Türk halk edebiyatının bir alanı olan Âşık edebiyatının irfani yönlerinin gelişim sürecine göz atılmış, süreç içerisinde bu alanın tespit edilen sanatsal özelliklerinden bahsedilmiştir. 19. yüzyıl sonu 20. yüzyıl başlarında yaşamış, kendi ekolü olan, Anadolu ve Azerbaycan sahası arasında köprü rolünü üstlenmiş Âşık Şenlik’in sanatı, dini-didaktik konulu şiirleri, bu şiirlerin Anadolu irfani muhiti içerisindeki yeri analiz edilmiştir.
Turkish folk literature began to gain erudite values as a result of the spread of Islam in the Middle Ages. Starting from the 13th century, the Sufi and erudite movements that came from the Turkestan geography to the Caucasus and Anatolia through the saints of Khorasan, showed themselves clearly in the fields of literature, culture and art. Artists called bards, bahshi or minstrels were synthesizing traditional art and Islamic values as ambassadors of tolerance and chanting them to large masses. These artisans, who united especially around the Alevi-Bektashi sects and lodges, continued their journey of wisdom in the field of Turkish culture and art, and in the development of Turkish minstrel literature, effectively starting from the 16th century. The tradition of minstrelsy, which developed until the 19th century, became a tradition that produced its most valuable works in the field of art during this period. In this article, the development process of the gnostic aspects of Minstrel literature, which is a field of Turkish folk literature, was taken into consideration, and the artistic features of this field identified in the process were mentioned. Âşık Şenlik's art, who lived in the late 19th century and early 20th century, had his own school and played the role of a bridge between Anatolia and Azerbaijan, his religious-didactic themed poems, and the place of these poems in the Anatolian erudite environment were analyzed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 5 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 10 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 21 |