The rise of AI-aided art has led to a rethinking of the originality, creativity, and value of human touch in art. The collaboration between humans and AI has created new forms in the creation of art. This study examines the representations of AI-aided paintings in European and Turkish cultures in the 21st century and the reflection of these representations on cultural and artistic expressions, revealing how AI technologies reinterpret artistic and cultural heritage. In this context, the qualitative research methods of historical perspective analysis and logical reasoning were adopted and the study was conducted. The findings showed that AI-aided painting production expanded the definition of art and made new forms of artistic expression possible. The results, however, showed that AI technologies created new forms of expression by transcending traditional understandings of art, contributing to the preservation and accessibility of cultural works through digitalization and AI-based analysis. In this study, the reflections of representations from European and Turkish cultures on cultural and artistic expressions were examined through four artists (Refik Anadol, Murat Palta, Mario Klingemann, Anna Ridler) and eight of their works.
Yapay zekâ destekli sanatın yükselişi, sanatın özgünlüğü, yaratıcılığı ve insan dokunuşunun değeri üzerine yeniden düşünülmesine yol açmıştır. İnsan ve yapay zekâ arasındaki iş birliği, sanatın yaratılmasında yeni formlar ortaya çıkarmıştır. Bu çalışma, 21. yüzyılda yapay zekâ destekli resimlerin Avrupa ve Türk kültürlerinde temsilleri ve bu temsillerin kültürel ve sanatsal ifadelere yansımasını inceleyerek, yapay zekâ teknolojilerinin sanatsal ve kültürel mirası nasıl yeniden yorumlandığını ortaya koymaktadır. Bu kapsamda nitel araştırma yöntemlerinden tarihsel perspektif analizi ve mantıksal akıl yürütme yöntemleri benimsenerek inceleme yapılmıştır. Bulgular yapay zekâ destekli resim üretiminin, sanatın tanımını genişlettiği ve sanatsal ifadenin yeni biçimlerini mümkün kıldığını göstermiştir. Sonuçlar ise bulgulara bağlı kalarak yapay zekâ teknolojilerinin geleneksel sanat anlayışlarını aşarak yeni ifade biçimleri yarattığını, kültürel eserlerin dijitalleştirilmesi ve yapay zekâ tabanlı analizlerle korunmasına ve erişilebilirliğinin artırılmasına katkı sağladığını göstermiştir. Bu çalışmada, dört sanatçı (Refik Anadol, Murat Palta, Mario Klingemann, Anna Ridler) ve sekiz eseri üzerinden Avrupa ve Türk kültürlerinden temsillerin kültürel ve sanatsal ifadelere yansımaları incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 26 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 22 |