Mamak, Tuzluçayır bölgesinde gerçekleştirilen bu etnografik çalışmada, sağlık sisteminde
yaşanan neoliberal dönüşümün yerel ve mikro ölçekteki tezahürleri araştırılmıştır. Halkevlerine
gelen ve bu mekanla ilişkilenen kadın ve erkeklerin deneyimleri üzerinden neoliberal sağlık
söyleminin yansımaları izlenmiştir. Halkevleri çevresinde örgütlenen ücretsiz sağlık hizmeti
çalışmaları, iktidarın biyopolitik rejimine alternatif olarak üretilen yeni çözüm taktikleri, direnme
ve dayanışma deneyimleri olarak değerlendirilmiştir. Sağlık hizmetlerinin giderek piyasaya tabi
olması ve büyüyen “sağlıklı olma söylemi”ne karşın, yerel örgütlerin hekimler ve sağlık
personeliyle işbirliğine girerek ücretsiz halk sağlığı eğitimleri yaptığı uygulamalar başlıbaşına
iktidarın sağlık alanındaki stratejilerine karşı bir tür taktik ya da mikrodireniş olarak
düşünülmüştür. Çalışma, etnografik yöntemlere yaslanarak halkevleri ile ilişkilenen Tuzluçayır
sakinlerinin sağlık sistemini nasıl ele aldıklarını ve onunla nasıl ilişkilendikleri anlamak üzere
geliştirilmiştir. Ergenlik dönemi psikolojisi, cinsiyetler arası rol paylaşımı, ebeveynlik
tutumlarıyla ilgili yapılan psikoeğitimler sırasında iktidar ile kolektif kimlikler ilişkisinde her an
müzakere edilen, direnme ve teslim olma arasında gidip gelen ilişkinin yansımaları izlenmiştir.
Biyopolitik söylemin izlerini sürmek amacıyla başlayan bu saha deneyimi, her yerde olan ve
herkesi denetleyebilen iktidara rağmen, düşünen, eyleyen ve direnen öznelerin özgürleşme
kapasitesini de gösterir. Tuzluçayır Halkevi, sistem içinde çözüm arayıp eli boş dönenlerin
sorunlarını çözmeye çalışan yerel ve mikro ölçekte kurulan bir oluşum olarak hem bir
dayanışma hem de direniş, mücadele hattı olarak değerlendirilebilir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 23(1) Sayı: 45 |