This study examines the election speeches of Recep Tayyip ErdoŞan, who has participated in the presidential elections of June 24 in 2018 as the candidate of the “Republican Alliance” of Justice and Development Party JDP and the Nationalist Movement Party NMP , and of Muharrem Ince, the candidate of Republican Peoples Party. The research, which is based on critical discourse analysis of the election speeches, derives from the assumption that polarizing political discourses of the candidates restrict the political sphere and the possibility of democratic politics. Accordingly, such discourses, which define the opponent party, candidate or opposing partys’ voters as non-legitimate, marginal, out-of-system and as the subject of a perception of “threat”, narrow the political sphere. The paper analysis main characteristics of “us” and “them” dichotomy in Erdogan’s and Ince’s speeches. The study has revealed that polarizing discourse is prominent in the political speeches of both presidential candidates. This discourse is problematic, not only because it proclaims the choice of the voters’ of its opponent as illegitimate and it stigmatizes them as “others” who are a threat against “us” but also because it makes the social and political problems unresolvable by reducing them to the personalities of the opponents
Bu çalışma, 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’ne Adalet ve Kalkınma Partisi AKP ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin MHP oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın adayı olarak katılan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı olarak katılan Muharrem İnce’nin seçim konuşmalarını incelemektedir. Eleştirel söylem analizi yönteminin kullanıldığı araştırma, adayların konuşmalarında öne çıkan kutuplaştırıcı söylemin bir parti ve adayın “karşı taraf”ı oluşturan siyasal parti, aday ve seçmen bloğunu gayr-ı meşru, marjinal ya da sistem dışı olarak tanımlamasının, bir tehdit algısının öznesi haline getirmesinin onu siyasal alanın dışına itmesi nedeniyle demokratik siyaseti sınırladığı kabulünden yola çıkmış ve bu çerçeve içinde Erdoğan’ın ve İnce’nin konuşmalarında bir seçim stratejisi olarak başvurulan “biz”- “onlar” karşıtlığının başat özelliklerini irdelemiştir. Çalışmanın sonucunda, iki adayın da konuşmalarında öne çıkan kutuplaştırıcı söylemin, yalnızca karşı tarafı ve onu destekleyen seçmenin tercihini gayr-ı meşru ilan etmesi ve “onlar” kategorisi içine yerleştirdiği toplum kesimlerini tehdit olarak görmesi nedeniyle deŞil, aynı zamanda siyasal kültürle de ilişkili olan toplumsal ve siyasal sorunları, rakip liderlerin kişiliklerine indirgeyerek çözümsüzleştirmesi nedeniyle de sorunlu olduğu tespit edilmiştir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 22(1) Sayı: 43 |