Bir filmin ses kuşağını oluşturan bileşenler arasındaki -muhtemelen- en gizemli öğe, konuşma seslerindeki tonalitenin öykülemeye getirdiği anlamsal duyumsamalardır. Bu çalışmada, filmlerdeki karakterlerin sessel tonalitesi ve onların anlam yaratım ilişkilerine odaklanılarak bu bağlamda konuşmaların anlatımsal süreçleri nasıl etkilediği gösterilmeye çalışılmaktadır. Konuşmalar, sesin düzeyi (pitch), akıcılığı veya yavaşlığı, artikülâsyonu vb. değişkenleri içeren bir yapılanma üzerinden duyulur. Konuşmanın tonalitesi, kişiye ait güçlü bir ifade yansıtımı olarak işlev görür ve birçok anlamı açığa vurma kadar maskeleme potansiyelini de üstünde taşır. Konuşma sesinin tonalitesindeki minör veya majör olmanın yarattığı duygu farkları eşliğinde tekrarlar, doğaçlamalar, kekelemeler, sözcüklerin yutumu, vb. olgular, karakter(ler)in kişiselliğini yaratır. Bunun yanı sıra, yaş, toplumsal cinsiyet, sınıf, vb. kimlik belirteci olarak belirli yansıtımlar da yapar. Eş deyişle filmsel öyküde konuşmaların tonalitesi karakterleri, karakterler de öykülemenin dramatik duygusunu belirler. Bu çalışmada çözümleme nesnesi olarak ele alınan üç filmden elde edilen veriler, konuşma sesindeki tonalite değişkenlerinin, anlatım ve anlam arasında örüntülü (pattern) bir ilişkinin varlığını ortaya koymaktadır. Elde edilen veriler, bu ilişkinin, anlamsal/dramatik inşa yaratımına yönelik önemli gereksinimlere yanıt verdiğini göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 28 Sayı: 1 |