Mevcut makale, üst-anlatıların postmodern ölümlerinden sonraki dirilişinin, yeni, müteakip devrin yükselişi için temel olarak hizmet ettiğini; ki bunun da post-postmodernizm olarak bilindiği konusunu, ele almaktadır. Julian Barnes’in romanlarında, çok başarılı bir biçimde tasvir edilen bu süreç incelenecektir. Kendi dibini kazması ironisi, umutsuzluğu, kötümserliği ve ufukta görünen sonu ile postmodernizm çağı; dünyayı kopyaların ve aşağılığın baskınlığı, melezlerin şöhreti, belirsizlik, yokluk ve anti-teorik sonuçsuzluk tarafından karakterize edilmiş umutsuzluk içinde bıraktı. Dolayısıyla, doğal olan, insanoğlunu bitmez tükenmez anlam boşluğundan kurtarmak için, üst anlatıların yeniden kurumlaşması zorunlu bir takım çağrıları olarak meydana geliyor, ki doğal olanın bu belirişi, ancak ütopik anlatıların başarısının ortaya çıkması ile güven duygusuna vesile olabilir. Julian Barnes’ın kurgusu da aynı özellikleri barındırıyor. Bir çokları yazarın yapıtlarını postmodernin tipik bir örneği olarak dikkate alırken, aslında böyle olmaktan oldukça uzak, bunun ötesinde yazarın asıl vurgulamak istediği post-postmodernizm aşamasında anlam farklılığının çeşitliliğine rağmen tek bir doğrunun varlığı, üst-anlatıların ve ‘fabülasyonun’ insanoğlunun yaşam sürecindeki rehberlik rolünün önemidir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2011 |
Gönderilme Tarihi | 25 Kasım 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 1 Sayı: 1 |
İletişim
Telefon Numarası: +90 0318 357 35 92
Faks Numarası: +90 0318 357 35 97
e-mail: sbd@kku.edu.tr
Posta Adresi: Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü, Merkez Yerleşke, 71450, Yahşihan-KIRIKKALE