Diyetimizin temelini oluşturan karbonhidratların aynı zamanda önemli görevlerinin de olduğu birçok araştırma ile belirlenmiştir. Karbonhidrat grupları özellikle hayvansal organizmalarda bağ dokuda koruyucu ve yapısal bileşenler olarak bulunurlar ve bunun yanında bitki ile bakteri hücre duvarlarında yapısal eleman olarak görev alırlar. Lipitlere ve proteinlere kovalent bağlanarak hücre yüzeyinde değişik özellikler gösteren glikokonjugatları meydana getirirler. Bu oluşumlar hücreler arası tanınmada, hücrelerin kendi aralarında ve çevreleriyle olan etkileşimlerinde, hücresel gelişim ve büyümede, hücre adezyonunda ve hücresel rejenerasyonda olduğu gibi birçok önemli olayda rol oynarlar. Bunların yanında memeli hücrelerindeki proteinlerin yüzde ellisinin glikozilasyon geçirmiş olması ve bu sayede hücrede bulunan proteinlerin farklı bazı görevler üstlenmeleri de karbohidratların organizma için olan önemini açıklamaktadır. Glikokonjugatların yapısındaki az sayıdaki monomerik birimlerinin sıralanma özellikleri, modifikasyonları ve glikozilasyon hızları ile mikroçeşitlilik oluştururlar. Glikobiyoloji, yaşamsal önemi olan karbonhidrat gruplarını, işleyişlerini, üretimlerini ve organizmadaki görevlerini araştıran bilim dalıdır. Glikobiyoloji çalışmaları; glikokonjugatlardaki şekerlerin moleküler yapılarının belirlenmesi, glikozilasyon mekanizmasının kontrolü, miktar ve fenotipik belirlenmeleri ile ilişkili enzimlerin genlerinin kopyalanması alanlarında yapılmaktadır. Yeni stratejiler ve teknikler, karbohidratların yapı ve görevlerini daha iyi öğrenmeyle birlikte daha iyi glikoproteinleri oluşturmaya ve ilaç geliştirilmesine yoğunlaşmaktadır. Kanser metastazlarında kanser hücrelerinin yüzeyindeki glikoprotein ve diğer glikokonjugatların yapısındaki değişikliklerin önemli olduğu düşünülmektedir. Kanserli hücreler ile yapılan çalışmalarda normal hücrelerin kanser hücrelerine dönüşümlerinde hücre yüzeyi glikokonjugatlarında belirgin değişimler olduğu görülmüştür. Kanserli hücrelerin yüzeyindeki değişim geçiren bu bölgelere bağlanabilme yeteneği olan bazı maddelerin kullanımı ile hücresel savunma sistemlerinin bu tümörleşmiş bölgeleri daha kolay tanıyarak yok edilebileceği ileri sürülmüştür. Tümörlü hastalara ait örneklerde proteine bağlı karbonhidrat artışı, normal proteinlerin karbonhidrat içeriklerinin artmasına, tümör hücrelerinin yeni glikoprotein üretmesine ve karaciğer dokusunda veya lenforetiküler dokuda glikoprotein sentezinin artmasına bağlı olabilir. Bu derlemede glikokonjugatların yapısı, kanserli dokulardaki hücre yüzey bileşenlerinin değişimleri ve kansere karşı ilaç geliştirmede glikobiyolojik yaklaşımlar ele alınmıştır.
Basing our diet on carbohydrates is determined by many research tasks. Carbonhydrate groups are present as structural and protective components in connective tissue of animal organisms and in addition they are involved in plant and bacteria cell wall as structural elements. They form glucoconjugates showing different characteristics on cell surface by covalent binding to lipids and proteins. These formations play a major role in such important events; intercellular recognition, cell-cell interactions and the interactions with the environment, cellular development and growth, cellular adhesion and regeneration. Carbohydrates spend 50% of the glycosylation of proteins in mammalian cells and take over some tasks of different proteins in the cell. Glycobiology the study of the vital importance of carbohydrate groups and their functions is investigating their role in the production of organisms. Glycobiology studies have determined the molecular structure of the sugar in glycoconjugates, the control of glycosylation patterns and the amount and copying carried out in the field of enzyme genes associated with phenotypic determinations. New strategies and techniques that study the structures and functions of carbohydrates are making strides toward creating more effective drugs with glycoproteins. Changes in the structure of glycoproteins and other glycoconjugates on the surface of cancer cells in cancer metastasis is thought to be important. Cancer cells in studies with the cell surface in the transformation of normal cells to cancer cells was found to have significant changes in the glycoconjugate. A tumour of the cellular defence system, by the use of certain substances capable of binding to this region, which undergoes changes in the surface of the cancer cells, may be more easily eliminated through quicker and better recognition. Protein-bound carbohydrates increase in tumour specimens of patients. Increases in the carbohydrate content of the normal protein, the glycoprotein of the tumour cells and production of new liver tissue or lymphoreticular tissues may be due to increased synthesis of glycoprotein. In this review, the structure of glycoconjugates and the glycobiologic approach in anti-cancer drug development and changes of cell surface components in cancer tissues were examined.
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
---|---|
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2016 |
Kabul Tarihi | 15 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 2 Sayı: 1 |