Amaç: Uluslararası Hastalık Sınıflaması olarak Türkçe’ye çevrilen ICD epidemiyolojik çalışmalar ve sağlık hizmetlerinin yönetimi için önemlidir. Çalışmamızda ICD-10 Tanı Kodlama Sisteminin aile hekimlerinin bakışı ile değerlendirilmesi amaçlandı.
Yöntem: Çalışma Şubat-Mayıs 2016 tarihleri arasında Sakarya ilinde çalışan aile hekimleri üzerinde gerçekleştirilen tanımlayıcı tipte bir araştırmadır. Araştırma evrenini Sakarya ilindeki tüm aile hekimleri (292) oluşturmuştur.
Bulgular: Çalışma grubunun 55’i (%18,8) tanılarını ICD-10 sistemine tam ve düzgün olarak kaydettiğini belirtmiştir. Katılımcılardan 56’sı (%19,2) ICD-10 sistemi ile ilgili eğitim aldığını ifade ederken 190’ı (%65,1) eğitim almanın gerekli olduğunu bildirmiştir. ICD-10 kodlama sisteminin çalıştığı bölüme ait her tanı kodunu içerdiğini belirten 39 (%13,4) kişi idi. Katılımcılardan 243’ü (%83,2) ICD-10 tanı kodunu bulamadığında benzer veya yakın bir kodu girdiğini bildirmiştir.
Sonuç: Sonuç olarak çalışmadaki aile hekimlerinin az bir kısmı ICD-10 konusunda eğitim alırken çoğunun ise herhangi bir eğitim almadıkları, dolayısıyla da sistemi kullanmada çeşitli zorluklar yaşadıklarını belirtmişlerdir. ICD-10 sisteminin verimli ve etkili kullanılabilmesi için eğitim alan hekimlerin sayısının arttırılması önerilmektedir.
Objective: ICD which is translated into Turkish as “Uluslararası Hastalık Sınıflaması” is very important for epidemiological studies and the management of health services. Our study aimed to evaluate the ICD-10 Diagnostic Coding System with the view of family physicians.
Methods: The study was conducted between February and May 2016 and it is a descriptive study on family physicians working in Sakarya. The research population consisted of all family physicians (292) in Sakarya.
Results: Fifty-five (18.8%) of the study group reported that they had fully and correctly recorded diagnoses in the ICD-10 system. Fifty-six (19.2%) of the participants stated that they had received training about the ICD-10 system and, 190 (65.1%) reported that training was necessary. There were 39 (13.4%) physicians who stated that the ICD-10 coding system contained every diagnostic code about their department. 243 (83.2%) of the participants, reported that they had entered an approximating code when they could not find the ICD-10 diagnostic code.
Conclusion: As a result, few of the family physicians had been trained in ICD-10, and most of them were not trained and, experienced various difficulties in using the system. It will be beneficial to increase the number of doctors who receive training for efficient and effective use of the ICD-10 system.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Özgün Araştırna | Klinik Tıp Bilimleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2019 |
Gönderilme Tarihi | 17 Temmuz 2018 |
Kabul Tarihi | 2 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 5 Sayı: 1 |