Amaç: COVID-19 virüsü tüm dünyaya yayılarak küresel bir tehdit haline gelmiştir. Ülkeler pandemi veya diğer afetler karşısında çoğu zaman hazırlıksız olup, özellikle başlangıçta organizasyon problemleri yaşamakta ve sağlık sistemi bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Bu çalışmanın amacı, ülkemizde ilk vakanın görüldüğü tarihten, normalleşme sürecinin başladığı ilk güne kadarki süreçte acil servise başvuran hastaları analiz ederek, alınan farklı kısıtlama kararlarının acil hasta karakteristiği üzerine etkilerini araştırmaktır.
Gereç ve yöntemler:Bu çalışma 11.03.2020 ile 01.06.2020 tarihleri arasında Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi acil servisine başvuran hastalar üzerinde retrospektif olarak yapıldı. Bu dönem içerisinde pandemi ile ilgili alınan kritik kısıtlama kararlarına ait tarihler belirlenerek, hastalar başvuru zamanlarına göre dört farklı döneme ayrıldı. Dönem-I: 11 Mart – 21 Mart tarihleri arası, Dönem-II: 21 Mart – 3 Nisan tarihleri arası, Dönem-III: 3 Nisan – 4 Mayıs tarihleri arası ve Dönem-IV: 4 Mayıs – 1 Haziran arası dönemleri kapsıyordu. Tüm hastaların demografik verileri, başvuru şekilleri, konsültasyon istenen birimler, tanıları ve hastaneye yatış durumları kaydedildi. Elde edilen veriler SPSS 22.0 programı ile değerlendirildi ve p<0.05 değeri anlamlı kabul edildi.
Bulgular: Çalışma süresi içinde acil servise 6507 hastanın başvurduğu saptandı. Dönem-I, n=1111; Dönem-II, n=723; Dönem-III, n=2231 ve Dönem-IV, n=2442 hastadan oluşuyordu. Hasta başvuru sayısı 78.39±28.46/gün iken, bunların %8.4’ü ambulansla başvurmuştu. Tüm hastaların %14.9’unu ise Enfeksiyon hastalıkları acilleri oluşturmakta iken, %17.3’ünü travmaydı. Travma hastalarının %36.7’sini basit travmalar oluşturmakta iken, bunu düşmeler ve kesici-delici alet yaralanmaları takip etmekteydi. Dönem-III ve IV’te kesici-delici alet yaralanması, darp ve ateşli silah yaralanması oranı artmıştı. En fazla konsültasyon Kadın hastalıkları ve Doğum kliniğinden istenirken, bunu Dahiliye ve Kardiyoloji takip ediyordu. Tüm hastaların %14.8’i yatırılarak tedavi edildi. Yatış sayısı en fazla Dahiliye kliniğine iken, bunu Kadın hastalıkları ve Doğum ve Kardiyoloji takip ediyordu.
Sonuç: Pandemi süreci ilerledikçe ambulansla yapılan başvuruların oranının artmış, travma olgularını karakteristiği değişmişti. Gebe hastaların hastaneye başvurusu pandemide dahi devam etmişti.
Objective: The COVID-19 virus has become a global threat by spreading all over the world. Countries are often unprepared for pandemics or other disasters, especially in the beginning, they experience organizational problems and the health system is adversely affected by this situation. The aim of this study is to analyze the patients who applied to the emergency department from the date of the first case in our country to the first day of the normalization process and to investigate the effects of different restraint decisions on the emergency patient characteristics.
Material and Methods: This study was carried out retrospectively on patients who applied to the emergency department of Kırıkkale University Medical Faculty Hospital between 11.03.2020 and 01.06.2020. During this period, the dates of the critical restriction decisions regarding the pandemic were determined, and the patients were divided into four different periods according to the time of admission. Period-I: Between 11 March and 21 March, Period-II: Between 21 March and 3 April, Period-III: Between 3 April and 4 May, and Period-IV: Between 4 May and 1 June. Demographic data, application forms, units for which consultation was requested, diagnoses and hospitalization status of all patients were recorded. Obtained data were evaluated with SPSS 22.0 program and p<0.05 value was considered significant.
Results: It was determined that 6507 patients applied to the emergency department during the study period. Period-I, n=1111; Period-II, n=723; Period-III consisted of n=2231 and Period-IV consisted of n=2442 patients. While the number of patient admissions was 78.39±28.46/day, 8.4% of them applied by ambulance. While 14.9% of all patients were infectious diseases emergencies, 17.3% were trauma. While simple traumas constituted 36.7% of the trauma patients, this was followed by falls and stab wounds. In Periods III and IV, the rate of stab wounds, blow and gunshot wounds increased. The highest number of consultations was requested from the Obstetrics and Gynecology clinic, followed by Internal Medicine and Cardiology. 14.8% of all patients were hospitalized and treated. The highest number of hospitalizations was in Internal Medicine, followed by Gynecology and Obstetrics and Cardiology.
Conclusion: As the pandemic process progressed, the rate of admissions by ambulance increased, and the characteristics of trauma cases changed. The application of pregnant patients to the hospital continued even during the pandemic.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Özgün Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 22 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Bu Dergi, Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınıdır.