Objective: This study aims to document the sperm DNA damage results in infertile male patients with normal-standard semen parameters retrospectively.
Material and Methods: The study included samples from 500 male patients with a referred diagnosis of idiopathic infertility and a medical history of at least one assisted reproductive technique (ART) failure. All the patients included in this study were otherwise healthy individuals and had normal-standard semen parameters. We performed retrospective analysis, from the results obtained from samples. Tunel methodology was used, and fluorescence microscopy analysis was performed. From a morphological point of view, apparently normal mature sperms were analyzed.
Results: Increased sperm DNA damage rates were detected in our tested population. Advanced age did not correlate with a significant increase in sperm DNA damage ratios in our cohort.
Conclusion: The importance of sperm DNA damage should be considered as an etiological factor when evaluating infertile couples. Because the ratio of DNA damage might correlate with various indicators of fertility such as the fertilization rate, embryo cleavage rate, implantation rate, pregnancy rate and live birth rate, it is important to know the ratio of spermatozoa with damaged DNA in the ejaculate in order to predict the fertilization rate and determine the risks that may affect the embryo.
Amaç: Bu çalışmada retrospektif olarak, normal semen parametrelerine sahip infertil erkeklerde sperm DNA hasarı analizi sonuçlarının dokümantasyonu amaçlanmaktadır.
Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmaya idiopatik infertilite olarak ele alınan ve takip edilen, ek olarak en az bir yardımcı üreme yöntemi başarısızlığı öyküsü bulunan 500 erkek hasta dahil edilmiştir. Tüm olgular, diğer açılardan sağlıklı, normal spermiyogram sonuçlarına sahip hastalar arasından seçilmiştir. Çalışmada Tunel yöntemi ile teste alınıp, floresan mikroskopi ile incelenen hasta örneklerindeki normal görünümlü spermlerde elde edilen sonuçlar dokumante edilmiştir.
Bulgular: Test edilen hasta grubunda artmış sperm DNA hasarı oranları gözlenmiştir. Bulguların yaştan bağımsız dağılım gösterdiği tespit edilmiştir.
Sonuç: İnfertil çift değerlendirmelerinde artmış sperm DNA hasarı da önemli bir parametre olarak göz önünde bulundurulmalıdır. Sperm DNA hasarının varlığı ve oranı, fertilizasyon düzeyi, embriyo yarıklanma oranı, implantasyon başarısı, gebelik ve canlı doğum oranı ile ilişkili olabilir. Bu nedenle sperm DNA hasarı analizi, bu çiftlerde prognoz tayini ve embriyonun sağkalımı ile riskleri konusunda fikir vermesi açısından önem arz etmektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2018 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Bu Dergi, Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınıdır.