Throughout history, bees and their products have gained ever-increasing importance. Honey, valued for its diverse uses, has driven the emergence of new industries and products, fueled by the growing demand for beekeeping as a sustainable source of income. Providing spatial information is very important to ensure the sustainability of products. Therefore, this study aimed to reveal the spatial distribution of honey yield outputs in Türkiye using exploratory spatial data analyses. Honey yield outputs in four time periods (2005–2010; 2011–2016; 2017–2022; 2005–2022) were tested by autocorrelation analysis, and Moran's I scatter plot was produced for each period. Standard Z statistics were found to be 4.1064, 3.1910, 2.1980 and 3.4427, respectively (p<0.05). Results showed that, it was observed that there are spatial associations and different spatial clusters in honey yield at the provincial level in Türkiye. It has been shown that honey yield in Türkiye tends to be partially clustered and production outputs tend to decrease in the east. This analysis implies several consequences for the sustainability of bee-based food production, including the potential for spillover effects from hot spot regions and the need to prioritize resource allocation towards these areas.
Beekeeping Honey Spatial Autocorrelation Spatial Pattern Türkiye
Tarih boyunca arılar ve ürünleri giderek artan bir önem kazanmıştır. Çeşitli kullanım alanları nedeniyle değer verilen bal, sürdürülebilir bir gelir kaynağı olarak arıcılığa yönelik artan taleple desteklenen yeni endüstrilerin ve ürünlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ürünlerin sürdürülebilirliğini sağlamak için mekânsal bilgi sağlamak çok önemlidir. Bu nedenle, bu çalışma açıklayıcı mekânsal veri analizleri kullanarak Türkiye'deki bal verimi çıktılarının mekânsal dağılımını ortaya koymayı amaçlamıştır. Dört zaman periyodundaki (2005–2010; 2011–2017; 2017–2022; 2005–2022) bal verimi çıktıları otokorelasyon analizi ile test edilmiş ve her periyot için Moran'ın I saçılım grafiği üretilmiştir. Standart Z istatistikleri sırasıyla 4,1064, 3,1910, 2,1980 ve 3,4427 olarak belirlenmiştir (p<0.05). Sonuçlar, Türkiye'de il düzeyinde bal veriminde mekânsal birliktelikler ve farklı mekânsal kümelenmeler olduğunu göstermiştir. Türkiye'de bal veriminin kısmen kümelenme eğiliminde olduğu ve doğuda üretim çıktılarının azalma eğiliminde olduğu gösterilmiştir. Bu analiz, arı bazlı gıda üretiminin sürdürülebilirliği açısından, sıcak nokta bölgelerinden yayılma etkileri potansiyeli ve kaynak tahsisinin bu alanlara önceliklendirilmesi ihtiyacı dahil olmak üzere çeşitli sonuçlara işaret etmektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Zootekni, Genetik ve Biyoistatistik |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 12 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 23 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 17 Sayı: 4 |